Translation of "Striking" in Turkish

The workers are striking.

İşçiler grev yapıyorlar.

Today the bus drivers are striking.

Bugün otobüs şoförleri grevdeler.

There was a striking resemblance between them.

Onlar arasında çarpıcı bir benzerlik vardı.

Striking differences existed between the two boys.

İki oğlan arasında dikkat çekici farklılıklar vardı.

The striking workers protested their pay cut.

Grev yapan işçiler ücretlerinin kesilmesini protesto etti.

The workers are striking for better pay.

İşçiler daha iyi bir maaş için grev yapıyor.

We are within striking distance of the enemy.

Düşmanın atış menzilindeyiz.

I wouldn't say we've achieved our goal yet, but we're within striking distance.

Henüz hedefimize ulaştığımızı söylemedim ama darbe indirecek mesafedeyiz.

It was a bright cold day in April, and the clocks were striking thirteen.

Nisanda aydınlık soğuk bir gündü ve saat on üçü vuruyordu.

She bears a striking resemblance to Ingrid Bergman, one of the great cinema beauties.

O, büyük sinema güzelliklerinden biri olan Ingrid Bergman'a şaşırtıcı bir benzerlik taşımaktadır,