Examples of using "Terms" in a sentence and their turkish translations:
Şartlar nedir?
Biz konuşma şartlarındayız.
Koşullarınızı kabul ediyorum.
Senin şartların nedir?
Bunlar benim şartlarım.
Daha iyi şartlar bekliyorduk.
Şartlarımızı tanımlayalım.
Şartlarını kabul edeceğim.
Teslim şartları ağır idi.
O koşulları kabul eder misin?
- İyi dileklerle ayrıldık.
- Dostça ayrıldık.
- Kırgınlık olmadan ayrıldık.
Şartlarınızı kabul ediyorum.
Genel terimler kullanacağım.
Tom'la selamlaşıp konuşuyoruz.
Onlarla aramız iyidir.
Bu teknik terimler Yunancadan türetilmiştir
Onlar ateşkes şartları üzerinde anlaşmaya vardılar.
Onunla iyi ilişkiler içindeyim.
Onunla aram iyi.
Onunla samimi koşullardayım.
O onunla anlaşmaya geldi.
Tom Kongrede iki dönem hizmet etti.
Tom'la aram iyi.
O şartlar altında düşünmüyorum.
Onların komşularıyla arası iyi.
Bay Brown'la iyi geçinirler.
Zamanlama açısından baktığımızda
Bunlar varoluşumuzun koşulları.
hem değer, hem de hacim açısından --
tetiği çekenlere destek oldular.
Tom John'la samimidir.
"Cinsiyetçilik" gibi terimler şimdi moda.
Düşmanla anlaşmaya vardılar.
Onlarla aramız iyidir.
Onunla yakın ilişkiler içindeyim.
Bay Brown ile iyi geçinir.
O her şeyi güç açısından görür.
Onun Bay Brown'la arası iyi.
Mektup ticari terimler kullanarak yazıldı.
Sözleşmenin şartları nedir?
- Benim komşularla aram iyi.
- Benim komşularla iyi ilişkilerim var.
Her şeye parasal açıdan bakıyorsun.
burada gündelik terimleri kullanıyorum, elbette ki.
Onunla dostça ilişkiler içindedir.
O onunla arkadaşça.
Tom'un Mary ile arası iyidir.
Tom'un Mary ile arası açık.
Tom'la aranız iyi mi?
Fadıl serbest bırakılma koşullarını ihlal etti.
Tom'un Mary ile arası iyidir.
Sami serbest bırakılma şartlarını ihlal etti.
Tom'la aran iyi değil mi?
Ben Tom'la küskünüm.
Onunla arası iyi.
Onunla küs değilim.
Tom'un ailesiyle arası iyi değil.
Erkek kardeşimle iyi geçinirim.
tam 10 yıl yaşlandırıyor.
Ancak, Hindistan politik olarak hep bir yabancı olmuştur.
O, para açısından her şeyi düşünüyor.
Onlar birbirleriyle iyi geçinirler.
O kâr açısından her şeyi düşünür.
Kullanım koşulları haber verilmeksizin değiştirilebilir.
Erkek kardeşimle iyi geçinirim.
Onlar sendika liderleriyle anlaştılar.
Tom sınıf arkadaşları ile iyi ilişkiler içindedir.
Şartlarınızı tartışmak için toplanmaya hazırız.
Sınıf arkadaşları ile iyi geçinir.
Mutluluğu parayla ölçemezsin.
Onların komşuları ile iyi ilişkileri var.
O bütün sınıf arkadaşlarıyla samimi.
Owen'la aranızın iyi olmadığını duydum.
O, para açısından her şeyi düşünüyor.
O, ülkesi açısından düşünüyor.
Tom'la aranızın bozulduğunu duydum.
Sami hizmet anlaşmasının şartlarını ihlal etti.
Sami tekrar şartlı tahliye şartlarını ihlal etti.
Onların bu şartları ve koşulları kabul edeceklerini sanmıyorum.
her bin hastada görülen hata sıklığına göre ifade edilmiş.
Kendi ifadelerinizle haz ve tatmini tanımlamakla ilgili.
interneti iyileştirmeye karşı çıktı.
Türkçe'de olmayan batı terimleri kullanıyoruz
Annem teyzemle iyi geçinir.
Annem parasal yönden her şeyi düşünüyor.
İki dönemin arasındaki fark açık değil.
Tom olanları kabullenemedi.
Çocukluktan beri onunla yakın bir ilişki yaşıyorum.
Bir kadın her şeyi para açısından düşünür.
Bu şartları kabul etmek daha iyi olurdu.
Makale sorunu etik açısından tartışıyor.
Tom ve Mary artık konuşmuyor.
Ebeveynler bildirim yapılmaksızın değiştirilen şartları kabul etmek zorunda.
Irkçılığı ölçülebilir davranışlar olarak tanımlarsanız
Niye gıdadan ağırlık ölçüsü ile bahsediyoruz?
Potansiyel ürün artışı yönünden Hindistan avantajlı.
Fiyatı düşürürsen şartları kabul ederim.
Para açısından her şeyi düşünmeye eğilimli.
Onlar erkek kardeş olmalarına rağmen onlar küstü.