Examples of using "Unaware" in a sentence and their turkish translations:
tarımdan ise bihaberiz
Sami ondan habersizdi.
Bunun olduğunun farkında değildik.
O, tehlikenin farkında değildi.
Ben sorunun farkında değildim.
O, durumun farkında değildi.
Tom muhtemelen bunun farkında değildi.
Tom muhtemelen bunun farkında olmayacak.
- Tom ne olduğunun farkında değil.
- Tom olanlardan habersiz.
- Mary kendi güzelliğinden habersizdi.
- Mary kendi güzelliğinin farkında değildi.
Tom ne olduğunun farkında değildi.
Leyla hâlâ soygundan habersizdi.
Tom muhtemelen sorunun farkında değil.
Tom ondan habersiz görünüyordu.
- Sami kaydedildiğinden habersizdi.
- Sami kaydedildiğinin farkında değildi.
Tom, Mary'nin yalan söylediğinden habersizdi.
Hatasının farkında değil gibi görünüyor.
Tom, Mary'nin çoktan gittiğinin farkında değildi.
Tom'un sorunları olduğunun farkında değildim.
Fadıl, Leyla'nın nereden gitmiş olduğunun farkında değildi.
Leyla stalklandığının farkında değildi.
Tom, Mary'nin yaptığı şeyden habersizdi.
Tom, Boston’da neler olup bittiğinin farkında değil.
- Saldırının büyüklüğünden habersizdi.
- Suçun iğrençliğinden habersizdi.
Tom'un Mary'nin ne yaptığının farkında olmadığından kuşkulanıyorum.
Sanırım Tom'un Boston'da olanlardan haberi yok.
Ve tanım gereği, bilinçaltımızdaki süreçlerin farkında değiliz.
ilk izleniminizin farkında olmadığınızı kendinize sürekli hatırlatın.
Sami, Leyla'yı yönlendiren tatmin edilemez hırstan tamamen habersizdi.
O güzelliğinin farkında değil.
Tom tehlikeden habersizdi.
Tom Mary'nin yalan söylediğinin farkında değil.
Şehir sakinleri günlük rutinlerine devam ederken Sarayda dört tane Moğol elçisinin
Kayda alındığımızın farkında değildik.
Tom Mary'nin ne yaptığının farkında değildi.
Tom, Mary'nin bunu yaptığının farkında değil.
- Tom, Mary'nin yaptıklarından habersiz.
- Tom Mary'nin yaptıklarının farkında değil.
Tom patronu için önemli bir belgeyi çevirirken, bazı hatalar yaptığının farkında değildi.
Tom ne yapmak zorunda olduğunun farkında değil.
Tom, Mary'nin ne yaptığının farkında gibi görünmüyordu.
Tom, Mary'nin bunu henüz yapmadığının farkında görünmüyordu.
Tom ne olduğunun farkında değildi.
Tom yaşanan sorunlardan haberi olmadığını söyledi.