Examples of using "Upside" in a sentence and their turkish translations:
Her şey altüst.
Onu baş aşağı çevirin.
Onu ters tutma.
Onun kitabı tersti.
Neden o tepetaklak?
Bunu kim baş aşağı çevirdi?
Bunun avantajı nedir?
- Kaşlarını çatma.
- Kaşlarını aşağı indir.
Kitabın baş aşağı.
Jim ters yüz uçabilir.
Dünya tersine dönmüş.
Borsamız tepetaklak gitti
Resim baş aşağı asılı.
Resim baş aşağı asılı idi.
O, resmi baş aşağı astı.
O, tabloyu ters çevirdi.
Çünkü onlar onu baş aşağı astılar.
Tom kasesini baş aşağı çevirdi.
Tom sandalyeyi baş aşağı çevirdi.
Tom bardağı baş aşağı çevirdi.
Hiç kimse resmin baş aşağı asılı olduğunu fark etmedi.
Kardeşim resmi baş aşağı astı.
Neden onu baş aşağı çevirdin?
Tom sadece ananaslı kek seviyor.
Bir gazeteyi ters olarak okuyordu.
Alt üst yaşanan bir hayat, daha fazla enerji saklıyor.
Depremden sonra Tom'un dünyası altüst oldu.
İspanyolcada ters soru işareti kullanılır.
Fadıl'ın hayatı bir sonbahar günü tersine döndü.
- Kutunun altını üstüne getirmemeye dikkat et.
- Kutuyu ters koymamaya dikkat et.
- Kitapları rafa baş aşağı koyma!
- Kitapları rafa ters koyma!
Çok dil bilen biri ters okuyabilen kişidir.
Düzeltmek için masayı baş aşağı çevirdim.
Sanatçı trapezten baş aşağı asıldı.
Potansiyel ürün artışı yönünden Hindistan avantajlı.
Mary resmi baş aşağı asınca Tom sinirlendi.
Tom bardağı aldı ve onu baş aşağı çevirdi.
Kimse resmin baş aşağı asılı olduğunu fark etmedi.
Benim uyku alışkanlıklarım olimpiyatlar nedeniyle altüst edildi.
Son defa fincanı baş aşağı bırakma fikri neydi?
Bob portreyi hoş bir çerçeve ile çerçeveledi fakat o tepetaklak olmuştu.
Kediler baş aşağı bırakılsalar bile her zaman ayaklarının üzerine düşerler.
Çocuk okumayı beceriyormuş gibi yapıyordu, ama kitabı baş aşağı tutuyordu.
O, şişeyi başaşağı çevirdi ve salladı fakat bal hâlâ akmıyordu.
O akşam bahşişimi masada başaşağı bıraktığım bir kahve fincanının altına bıraktım.