Examples of using "äänekkäästi" in a sentence and their turkish translations:
Tom tezahürat yapıyordu.
Bebek yüksek sesle ağladı.
Oğlanlar yüksek sesle güldüler.
Kocası yüksek sesle horluyordu.
Tom çok yüksek sesle konuşuyordu.
Konuşmasından sonra seyirciler yükse sesle alkışladı.
Öğretmen derste uyuyakaldı ve yüksek sesle horlamaya başladı.