Examples of using "Asua" in a sentence and their turkish translations:
Yaşamak için güzel bir bölge.
Bir kalede yaşamak istiyorum.
Ben Curaçao'da yaşamak istiyorum.
İzlanda'da yaşamak isterim.
Boston'da yaşamak istiyorum.
İtalya'da yaşamak isterim.
İstasyona yakın yaşamak istiyorum.
Benimle birlikte yaşayabilirsin.
Yalnız yaşamak istemiyorum.
Tom bir çiftlikte yaşamak istiyordu.
Büyük bir şehirde yaşamayı isterim.
Tom Boston'da yaşamak istiyordu.
New York'ta yaşamak istiyorum.
Burada yaşamak istemezdim.
Yaşayacak bir yere ihtiyacım var.
Büyük bir kentte yaşamak isterim.
- Almanya'da yaşamak istediğin doğru mu?
- Almanya'da yaşamak istediğiniz doğru mu?
Böyle bir semtte yaşayamam.
Evde, ailemle birlikte yaşamak istiyorum.
Tom bize bitişik yaşamak istemiyor.
Kalacak bir yerim var zaten.
Artık Boston'da yaşamak istemiyorum.
Boston yaşamak için iyi bir yer mi?
Büyük bir şehirde yaşamak istemiyorum.
Bir topluluk hâlinde ağaçlarda ve avcılardan uzakta yaşarlar.
Sanırım şu andan itibaren bir yıl seninle birlikte yaşayacağım.
Tom her Cadılar bayramında aynı kostümü giyer.
Tom artık burada yaşamak istemiyor.
Roma'da yaşamayı seviyor musun?
Ben Brezilya'da yaşamak istiyorum.
Tom emekli olduktan sonra şehirden uzakta yaşamak istiyor.
Tom gerçekten Boston'da hiç yaşamak istemedi.
İki ayı bir mağarada yaşayamaz.
Avustralya'da yaşamak istiyorum.
Tom Boston'un yaşamak için güzel bir yer olduğunu söyledi.
Amcamın evinde kalmayı planlıyorum.
Fince öğrenemem çünkü Finlandiya'da yaşamak istemiyorum.
Bir dereye yakın yaşamak her zaman hayallerimden biri olmuştur.
Ziyaret etmek için güzel bir ülke ama orada yaşamazdım.
O, o yerde yaşamaktan hoşlanıyor.
Fransızcada akıcı olmak için Fransızca konuşan bir ülkede yaşamak gerekli midir?
Senin evinde kalmama izin verdiğin için teşekkürler.
Boston'da yaşamayı seviyor musun?