Examples of using "Huone" in a sentence and their turkish translations:
Odayı kapatın.
Oda tütün kokuyordu.
- Odayı temizle.
- Odayı temizleyin.
Odayı olduğu gibi bırakın.
Oda boyanmalı.
Oda terk edilmişti.
Oda kötü kokuyordu.
Oda dumanla doluydu.
Oda ılıktı.
Tom'un odası oldukça küçük.
Çok güzel bir odan var.
Oda çiçeklerle dolu.
Bana yeni bir oda tahsis edildi.
Oda tıka basa doluydu.
Oda bilgisayarlarla doluydu.
Bu oda sessiz.
Ne güzel bir oda!
Bu, Tom'un odası.
Onun kendi odası var.
Bu oda boş.
Oda oldukça güzel.
Burası Tom'un odası mı?
Odam nerede?
Kimin odası bu?
O çok büyük bir odaydı.
Tom'un odası çok küçüktü.
Her çocuğun kendi odası var.
Tom'un odası temiz değildi.
Tom'un odası çok küçük.
Bu onun bebeğinin odası!
Bu oda büyük değil.
Oda senin için yeterince büyük mü?
Tom bütün odayı kendine ayırdı.
Odayı temizleme sırası benimdi.
O yüzden anlatmak kolay değil... SENATO
Tom bir odayı erkek kardeşiyle paylaşmak zorunda.
Tom'un odası çok temiz değil.
Oda tamamen sessizdi ve herkes bize bakıyordu.
Bu odanın kliması vardır.
Bu beş yıldızlı bir otelde iki kişilik bir oda ne kadar?
Bu oda benim yatak odam, diğeri benim ofisim.
Çok güzel dağ manzarası olan bir odam vardı.
Oda, mektubu okumasına yetecek kadar aydınlıktı.
Şu an, bu odayı arkadaşımla paylaşmak zorundayım.
Odamı temizlemek zorundayım.
"Neden odan pembe, Tom?" "Ah, bu önce benim kız kardeşimin odasıydı."
Oda küçük ama mobilyalar büyük. Dolayısıyla burada alan oldukça dar.