Translation of "Kuolivat" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Kuolivat" in a sentence and their turkish translations:

He kuolivat taistelussa.

- Onlar savaşta öldüler.
- Onlar çatışmada öldüler.
- Çatışmada öldüler.

Nuo miehet kuolivat.

O adamlar öldü.

Tuhannet ihmiset kuolivat nälkään.

Binlerce insan açlıktan öldü.

- Kuka kuoli?
- Ketkä kuolivat?

Kim öldü?

Kaikki veljeni kuolivat sodassa.

Erkek kardeşlerimin hepsi savaşta öldü.

- Kultakalani kuoli.
- Kultakalani kuolivat.

Benim akvaryum balığı öldü.

Tuhannet ihmiset kuolivat kultakuume-aikakaudella.

Altına hücum döneminde binlerce insan ölmüş.

Tomin molemmat pojat kuolivat sodassa.

Tom'un her iki oğlu da savaşta öldü.

He kuolivat yksi toisensa jälkeen.

Onlar birbiri ardına öldüler.

He kuolivat yrittäessään pelastaa toisia.

Onlar diğerlerini kurtarmaya çalışırken öldüler.

Kun räjähdys romahdutti tunnelin. Monet työntekijät kuolivat.

ve birçok işçinin ölümüne neden olan bir patlamanın ardından içerisinde çalışılamayacak bir hâle gelmiş.

Dinosaurukset kuolivat sukupuuttoon todella kauan aikaa sitten.

- Dinozorların çok uzun zaman önce nesli tükendi.
- Dinozorların çok uzun zaman önce nesilleri tükendi.

Vanhempani ja pikkuveljeni, jotka asuivat Tokion esikaupunkialueella, kuolivat suuressa maanjäristyksessä.

Tokyo banliyölerinde yaşayan ebeveynlerim ve küçük erkek kardeşim büyük bir depremde öldüler.

Tomin molemmat vanhemmat kuolivat, kun hän oli vielä pieni lapsi.

Tom'un ebeveynlerinin her ikisi de o hala bir çocukken öldüler.

Niinpä pelaajat usein loukkaantuivat ja joskus jopa kuolivat näissä rajuissa peleissä.

Bu sert oyunlarda oyuncular sıklıkla ciddi olarak yaralanır ve hatta bazen ölürdü.

- Minun vanhempani kuolivat, kun olin lapsi.
- Mun vanhemmat kuoli, kun mä olin pieni.

Annem ve babam ben çocukken öldüler.