Examples of using "Lämpimänä" in a sentence and their turkish translations:
Sıcak tut.
Onu sıcak tutun.
Ben seni sıcak tutacağım.
Tom Mary'yi sıcak tutmaya çalıştı.
buradan olduğu gibi yansıyacak ve bu da beni sıcak tutacak.
Yapabileceğimiz tek şey kendimizi sıcak tutup beklemek.
Yapabileceğimiz tek şey Kendimizi sıcak tutup beklemek.
1920'li yıllarda Almanya'da enflasyon o kadar yüksekti ki, ısınmak için para yakmak sıradan bir durumdu.