Examples of using "Oon" in a sentence and their turkish translations:
Ben sakinim.
Ben heba oldum.
Ben ciddiyim.
Ben kimim?
Ben parti hayvanıyım.
Ben lanet olası bir ekonomistim.
Biraz utangacım.
- Ben Tom'um.
- Ben Tom.
- Tom ben.
Ben tembelim.
Ben Çinliyim.
Ben Japonum.
- Ben hazırım.
- Hazırım.
Evsizim.
Ben duyarlıyım.
Ben zayıfım.
Ben on üç yaşındayım.
- Ben Almanım.
- Almanım.
Telefondayım.
Ben senin babanım.
Tembelim.
Tom'un yalan söylediğinden oldukça eminim.
Biraz utangacım.
Fransızca öğrendim.
Ben senin biraderinim.
Çok kısayım.
Ben biraz kıskancım.
Ben böyle bir sulugözlüyüm.
- Senin hakkında endişeliyim.
- Sizin için endişeliyim.
- Biraz hastayım.
- Biraz midem bulanıyor.
- Belki de bu yüzden hala bekarım.
- Muhtemelen hâlâ bu yüzden bekarım.
Tom'un kuzeniyim.
- Çok fakirim.
- Ben çok fakirim.
Oh hayır! Pasaportumu kaybetmiş olabilirim.
- Ben bir öğrenciyim.
- Ben öğrenciyim.
Ben yaşlıyım.
Ben Gregor'um.
Ben senin en büyük hayranınım.
Tom'un sinirli olduğundan oldukça eminim.
Çantamı kaybettim.
Ben bir polisim.
Ben Ricardo'yum.
Bu, bugüne kadar duyduğum en aptalca şey.
Şişman olduğumu düşünüyorum.
Neredeyse bundan eminim.
Ben tamamen normalim.
Seni her zaman sevdim.
Zaten valizlerimi topladım?
Herkese selam, Ben Tom.
Şu anda çok meşgulüm.
Beş dakika içinde orada olacağım.
- Anahtarımı kaybettim.
- Ben anahtarımı kaybettim.
Şu anda çok yorgunum.
Sana tamamen katılmıyorum.
- Herkese selamlar, ben Mary'yim.
- Herkese merhaba, ben Mary'yim.
Mm- hm. Ben de öyle düşünüyorum.
Tom işi yapabilir, eminim, fakat onun uzun zamanını alacaktır.
Tom'un benden nefret edeceğinden eminim.
Tom'un Mary'ye yalan söylediğinden oldukça eminim.
Kitabını okudum. Çok ilginçti.
Şu anda Hong Kong'tayım.
Ben büyük bir hata yaptığımı düşünüyorum.
Son zamanlarda kilo aldım.
Tom ve Mary'nin Avustralya'yı hiç ziyaret etmediklerinden oldukça eminim.