Examples of using "Planeetan" in a sentence and their turkish translations:
Gezegeni kurtarabilir miyiz?
O, gezegeni kurtarmak istiyor.
Gezegendeki su miktarı sabit kalır.
Tüm gezegen çapında trilyonlarca yaratık yapar bunu.
Günün sonu yaklaştıkça... ...saatte 1.000 kilometreden büyük bir hızla...
Astronomlar güneş sistemimizdeki dokuzuncu gezegeni bulduklarını duyurdu.
İlk başlarda suya girmek zor. Burası yüzmek için gezegendeki en vahşi, en korkunç yerlerden biri.