Examples of using "Puhelin" in a sentence and their turkish translations:
Bir telefonun var.
Telefon bir iletişim aracıdır.
Telefon çalıyor.
Telefon mu çalıyor?
Telefon çalıyor!
Cep telefonumu şarj etmek zorundayım.
Bu telefon bozuk.
Bana telefonu getir, Tom.
Telefon masanın üstünde.
Tom'un telefonu çaldı.
Burada bir telefon var.
Mary'nin telefonu vızıldadı.
Telefon çaldığında banyo yapıyordum.
Bu telefon çalışmıyor.
Mavi telefon masanın üstünde.
- "Telefon çalıyor." "Ben bakarım."
- " Telefon çalıyor. " "Ben cevap veririm."
Odamda bir telefonum var.
Benim cep telefonum bozuldu.
Telefon bozuk, Bay Tamori.
Telefon çalıyor ama hiç kimse yanıtlamıyor.
Telefon harika bir alettir.
Telefon çaldığında, ben televizyon izliyordum.
Telefon, Bell'in birçok icatlarından biridir.
Telefon çaldığında yatmaya gitmek üzereydim.
Telefon çaldığında dışarı çıkmak üzereydim.
Telefon çaldığında evi terk etmek üzereydim.
- Tom'a telefonu almasını söyle.
- Tom'a telefon açmasını söyle.
- Tom'a telefonu açmasını söyle.