Translation of "Ruoan" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Ruoan" in a sentence and their turkish translations:

Suolaa käytetään ruoan maustamiseen.

Tuz sezon yiyeceği için kullanılır.

Käärmetähdet veisivät aina sen ruoan.

"Yılan yıldızlarının yemeğini çalması her zaman sorun olacak."

Valkosipulia käytetään ruoan maun parantamiseen.

Sarımsak yemeğin lezzetini artırmak için kullanılır.

Tom en pidä tulisen ruoan syömisestä.

Tom baharatlı yemek yemekten hoşlanmıyor.

Ja lukemattomien merieläinten pääasiallinen ruoan lähde - pikkukaloista -

Aynı zamanda, sayısız deniz canlısının ana yemek kaynağıdır. En ufak balıktan...

Se on paras resurssien, ruoan ja juoman lähde.

Kaynak, yiyecek bulmak ve susuz kalmamak için en iyi şansınız,

Ne eivät voi käyttää enää aurinkoa ruoan tuottamiseen.

Artık yemek üretmek için güneşten faydalanamıyorlar.

- Pese hampaasi ruokailun jälkeen.
- Pese hampaat ruoan jälkeen.

Yemek yedikten sonra dişlerinizi fırçalayın.

Ihmiset ovat nykyään tiedostavampia ja valitsevat terveellisen ruoan.

İnsanlar günümüzde daha bilinçliler ve sağlıklı gıda seçiyorlar.

Lumi vaikeuttaa ruoan löytämistä metsänpohjasta. Sen on etsittävä muualta.

Kar yüzünden ormanın zemininde yiyecek bulmak pek mümkün değil. Başka yerlere bakmalı.

- Pese hampaat aina ruoan jälkeen.
- Pese hampaasi jokaisen ruokailun jälkeen.

Her yemekten sonra dişlerini fırçala.

Tokiossa asuvat ulkomaiset liikemiehet valittavat usein maahan tuodun länsimaisen ruoan kalleudesta.

Tokyo'da yaşayan yabancı iş adamları çoğunlukla ithal batı ürünlerinin yüksek fiyatlarından şikâyet etmektedir.

- Tom on nirso syömisistään.
- Tom nirsoilee ruoan kanssa.
- Tom on ronkeli syöjä.
- Tom on nirso syöjä.

Tom yediği yemekler konusunda çok titizdir.