Examples of using "Satoja" in a sentence and their turkish translations:
Biz yüzlerce sülün vurduk.
Tom'un yüzlerce kitabı var.
Onun yüzlerce kitabı var.
Leatherback kaplumbağaları yüzlerce kilo ağırlığında olabilirler.
Bunun gibi yüzlerce küçük iteklemeler var.
Bu ufak yarasalar, açan çiçeklerin peşinde...
Düzinelerce türden yüzlerce kurbağa çiftleşmek için bir araya gelir.
Trol tekneleri tek seferde yüzlerce ton balık çekebilir.
Havaalanında hepsi iş için çığırtkanlık yapan yüzlerce taksi vardı.
Bu dişi ateş böceği mürekkep balığı abisten yüzlerce metre yukarıya doğru göç ediyor.
Ordu yakışıklı, atletik adamın yüzlerce kopyasını klonlamaya karar verdi.
Sigarayı bırakmak kolaydır. Bunu yüzlerce kez yaptım.
Birkaç yüzyıl önce kızıl hastalığı salgını kıtanın her yanında binlerce insanı öldürdü.
Samanyolu, yaklaşık olarak 100 milyar yıldızdan oluşur.