Examples of using "Toimeen" in a sentence and their turkish translations:
Geçinmeye çalışalım.
Atlatabileceğim.
Maaşınla geçinemiyor musun?
Onlar geçinmediler.
Patronun ile geçiniyor musun?
Biz onlar olmadan geçinemeyiz.
Biz o olmadan geçinemeyiz.
Onunla geçinemem.
Sen ve Tom geçiniyor musunuz?
İyi geçinebileceğimizi sanıyorum.
Tom'la iyi geçinmeye çalış.
O adamla uyuşmam.
Çalışanlarıyla iyi geçiniyor.
Tom ve ben iyi geçiniriz.
Tom kayın babasıyla iyi geçinmiyor.
Tom'la hiç iyi geçinmedim.
O ikisi geçinemezler.
Onunla ilgilenmesi zordur.
Tom komşuları ile iyi geçinmez.
Tom bitişikte yaşayan adamla geçinemiyor.
Sensiz çok iyi geçinebiliriz.
Artık komşularla geçinemiyorum.
Çocuklarla aram pek iyi değildir.
Tom Mary ile çok iyi anlaşıyor.
Fakat şaşırtıcı ölçüde nazik bir dil kullanarak geçinmeyi başarıyorlar.
Mary diğer kızlarla iyi geçinmedi.
Onlar ailelerinin geçinmediğini öğrendiler.
Neden biz hepimiz geçinemiyoruz?
Asgari ücret yaşamak için yeterli değildir.
O zor geçinen bir adam.
Biz asla kabul etmeyiz.
Çocuklarla aran iyi.
Üvey kız kardeşimle oldukça iyi geçiniyoruz, ancak aynı şeyi üvey annem için söyleyemem.
Tom eskisi gibi komşuları ile iyi geçinmiyor.
Tom, herkesle iyi geçiniyor gibi görünmüyor.
O, müdürle geçinemediği için takımı terk etti.
Komşularınla iyi geçinmeye çalışmalısın.
Tom, Mary ve John'un çok iyi geçindiklerini gördüğüne memnun oldu.
Tom ve Mary birbiriyle geçinmiyor. Onların ortak bir şeyi yok.
Onunla geçinmek zor olduğu için insanlar Tom'la çalışmayı sevmiyor.
İnsanlarla çok iyisin.
Çok param yok ama bir şekilde geçinebilirim.