Examples of using "Usko" in a sentence and their turkish translations:
İnanmıyorum!
Buna inanmıyorum.
- Buna inanmıyorum.
- Buna inanmam.
Buna inanmıyorum.
Tom'a inanmıyor musun?
İnan.
Buna inanmıyorum.
Buna inanmıyorum!
Ona inancım yok.
Ben bunların hiçbirine inanmıyorum.
Tom astrolojiye inanmıyor.
Uzaylılara inanmıyorum.
Tom'a inanmıyorum.
Tanrıya inanmıyorum.
İstediğine inan.
Tesadüflere inanmam.
Hayaletlere inanmam.
Sihire inanmam.
Ona inanma!
Ben, hayaletlerin var olduklarına inanmıyorum.
Tanrı'nın var olduğuna inanmıyorum.
Bugünlerde hiç kimse hortlaklara inanmıyor.
Kendine inan.
- O Tanrıya inanmıyor.
- O Allah'a inanmaz.
Allahın'ın varlığına inanmıyorum.
- İnanmıyorum işte.
- Sadece buna inanmıyorum.
Uhuh, bunu inanmıyor musun?
Niçin bana inanmıyorsun?
İnanç dağları kımıldatabilir.
Hâlâ buna inanmıyor musun?
Tom'un acı çektiğini sanmıyorum.
Tom'un anladığını sanmıyorum.
Yalan söylediğini sanmıyorum.
Hiç kimse sana inanmıyor.
İnan bana.
İnan bana!
Duyduğunuz her şeye inanmayın.
Sana yardım edebileceğimi sanmıyorum.
Buna gerçekten inandığını sanmıyorum.
Pek faydası olmadı.
Onun bir avukat olduğuna inanmıyorum.
Onun gerçekçi olduğunu sanmıyorum.
Hayaletlere inanmadığını sanıyordum.
Onun numara yaptığını sanmıyorum.
Gerçekten tanıştığımızı sanmıyorum.
Bir daha buluşacağımızı düşünmüyorum.
Tom'un sana söylediği hiçbir şeye inanma.
Duyduğuma inanmayacaksın.
- Bulduğuma inanmayacaksın.
- Ne bulduğuma inanmayacaksın.
- Bulduğum şeye inanmayacaksın.
Neden hiç kimse bana inanmıyor?
Okuduğun her şeye inanma.
Bunun mümkün olacağını hiç sanmıyorum.
Onun olduğunu sanmıyorum.
Onun mümkün olduğunu sanmıyorum.
Onun bilge olduğunu sanmıyorum.
Onların öğretmen olduğunu sanmıyorum.
Senin deli olduğunu sanmıyorum.
Senin kalpsiz olduğunu sanmıyorum.
Haklı olduğunu sanmıyorum.
Bence o gelmeyecek.
Tom'un eski bisikletini isteyeceğini sanmıyorum.
Tanıştırıldığımıza inanmıyorum.
Tom'un meşgul olduğunu sanmıyorum.
"Baban meşgul mü?" "Hayır onun meşgul olduğunu sanmıyorum."
Bizi yakalayıp öğle yemeğinde yemek istediğini sanmıyorum.
Onun onu yapabileceğini sanmıyorum.
Ona inan. Böyle daha iyi.
Bazı insanlar herhangi bir dine inanmıyor.
Gerçekten bilmek istediğini düşünmüyorum.
Tom'un söylediği hiçbir şeye inanma.
Allah'ın var olduğuna inanmıyorum.
Onu söylediğine inanmıyorum.
Tom'un geri geleceğini sanmıyorum.
Yanlış bir şey yaptığımızı sanmıyorum.
Hiçbir zaman anlayacağımı sanmıyorum.
Bana yardım edebilip edemeyeceğini merak ediyorum.
Bugüne kadar kimlerin geldiğine inanmayacaksın.
Tom'un söylediği her şeye inanmıyorum.
Onların bizi duyacağını sanmıyorum.
Onun bizi duyacağını sanmıyorum.
İnsanlar senin aptalca propagandana inanmıyor!
Tom'un söylediği her şeye inanma.
Onun bana ne söylediğine inanmayacaksın!
Size yardım edebileceğimi sanmıyorum.
Tom Mary'nin Fransızca konuşabileceğini sanmıyor.
Tom Mary'nin kazanacağını düşünmüyor.
Onların bu şartları ve koşulları kabul edeceklerini sanmıyorum.
Resmen tanıştırıldığımıza inanmıyorum.
Atlantis'in var olduğuna inanmıyorum.
Böyle şeylerin var olduğuna inanmıyorum.
Ben ona inanamıyorum!
Ben hala gerçekten bunun olduğuna inanamıyorum.
Hikayesinin doğru olduğunu sanmıyorum.
Tom'u tekrar göreceğimi sanmıyorum.
Bunun mümkün olduğunu bile sanmıyorum.
Onun testini geçeceğine inanmıyorum.