Examples of using "Vei" in a sentence and their turkish translations:
Akıntıya kapıldılar.
Tom çöpü dışarı çıkardı.
Babam bizi hayvanat bahçesine götürdü.
O, Tom'u bir balıkçılık gezisine götürdü.
Tom Mary'yi hayvanat bahçesine götürdü.
Sırlarını mezara götürdü.
Dün beni parka götürdü.
Tom Mary'yi bir İtalyan restoranına götürdü.
Dün babam bizi hayvanat bahçesine götürdü.
O yarığa halatla inmek bizi soğuk zincir güzergâhından çıkarıp
Ve onu alıp puslu ormanın derinliklerine götürdü.
Tom Cumartesi akşamı kız arkadaşını dışarı çıkardı.
Çadırı kurmak yarım saatimizi aldı.
Beni nazikçe istasyona götürdü.
Bunu tamir etmek birkaç saatimi aldı.
Neler olduğunu anlamam birkaç saniye sürdü.
Ben bir çocukken Tom beni bir sirke götürdü.
Her şeyi kamyona yüklemek Tom'un bir saatini aldı.
Seni oraya götüren kişi Tom mu?
Tom, Mary ve kızını eve götürdü.
Bir uçan daire geldi ve ineğimi götürdü.
Mary'nin ölümünü hazmetmek Tom'un uzun zamanını aldı.
İş oldukça basit görünüyordu, ama benim bir haftamı aldı.
Üzgünüm size yazmam uzun sürdü.
Fransızca romanın çevirisi onun üç aydan daha fazla süresini aldı.
Öğretmenim beni arabayla eve götürdü
1632'de Galileo, Dünya'nın Güneş'in yörüngesinde döndüğünü söyleyen bir kitap yayınladı. Katolik Kilisesi onu tutukladı ve yargıladı.