Examples of using "Bourse" in a sentence and their turkish translations:
tahvil, bono, borsa
Paran ya da hayatın!
Borsamız tepetaklak gitti
Borsa bugün çöktü.
O burs almak zorundaydı.
Burs için başvuracağım.
Sonra finansal desteğin gelmesi gerekiyor.
Borsaya bakalım mesela.
Muhtemelen bursu kazanacak.
Borsa bugün şaşırtıcı biçimde sakindi.
Ben borsayı takmıyorum.
Paranın sonu sevginin sonudur.
Burs çalışmalarıma devam etmemi mümkün kıldı.
Çantam nerede?
Bu öğrenim hibesi bana bölüm konseyi tarafından verildi.
Bu şirket Paris borsasında işlem görüyor.
Burs çalışmalarıma devam etmek için bana bir fırsat verdi.
ve üniversitede futbol oynamak için bir burs aldım.
Borsanın durumunun farkında mısınız bilmiyorum
Babam bu aralar borsaya sardı.
Bugün süregelen hisse senedi fiyat düşüşünün beşinci günüdür.
Muhasebecime göre borsaya girmek için iyi bir zaman değil .
Bu öğrenci zengin değil, o yurtdışında eğitim için bir burs kazandı.
Eileen çok iyi bir öğrenciydi. O Syracuse Üniversitesinde okumak için bir burs kazandı.