Examples of using "Critiques" in a sentence and their turkish translations:
Onun tenkitleri yersizdi.
Ama eleştirilere çok aldırmıyorum.
Kendini bir sürü eleştiriye maruz bırakıyorsun.
Eleştiriler krizi çözmez.
Bu yönetmen eleştiriye duyarsız değil.
- Tom iyi eleştiri almaz.
- Tom eleştiriye açık değildir.
Eleştiri ve toksiklikten payımı aldım.
Bazen eleştirmenler neyi eleştirdiklerini bilmiyorlar.
yine biz bütün bu eleştirilere gülmüştük
dünyanın ünlü bilişim eleştirmenlerini takip etmeniz yeterli
Her zaman beni eleştiriyorsun.
O eleştiriye duyarlıdır.
- İnsanlar senden eleştiri talep ederler fakat sadece övgü isterler.
- İnsanlar senden eleştiri talep ederler ama sadece övgü isterler.
- İnsanlar senden eleştiri talep ederler ancak sadece övgü isterler.
O, anne ve babası dışında herkesten eleştiri kabul eder.
Kritik anlarda en güçlülerin bile zayıflara ihtiyacı vardır.
Bu kadar kritik olmayın.
Eleştiri aldık ama biz çok eğlendik. Umarım siz de eğlenmişsinizdir
Tom, başka bir kadın için Meryem ve çocukları terk edince şiddetli eleştirilere maruz kaldı.
Niçin onu bu kadar eleştirdiğini anlamıyorum.