Examples of using "D'œuvre" in a sentence and their turkish translations:
Bir başyapıt olacak!
Gerçekten bir başyapıt.
Bu sanat türünü kim satın alıyor?
Bu film bir şaheser.
Bu konuşma bir başyapıt.
Böyle muazzam bir şaheseri deliyorlar
Plan bir dolandırıcılık başyapıtıydı.
İnsan gücü, hiç sorun değildi.
Belirtilen fiyat işçilik ücretini içermez.
çünkü çok eski bir şaheser yapıydı
Bu bina mimarın en yüksek başarısıdır.
Sanayi ülkeleri birçok nitelikli işgücüne ihtiyaç duyarlar.
yalnız şirketler tabii ki daha ucuz iş gücünü tercih eder.
öğretmenler gelecek nesil sizin eseriniz olacaktır
İşgücü sıkıntısı bizim için büyük bir sorun oluşturur.
Başyapıtlar yalnızca başarılı denemelerdir.
o da bir şaheserdi fakat ayakta kalamadı
Şirket kâr payını arttırmak için ucuz iş gücü kullanıyor.
Salman Rüşdi'nin “Şeytan Ayetleri” modern edebiyatın gerçek başyapıtıdır.
Bu resmi bir sanat eseri olduğu için değil ama cazibesi olduğundan dolayı beğeniyorum.