Translation of "D'animaux" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "D'animaux" in a sentence and their turkish translations:

Toutes sortes d'animaux.

Her türlü hayvan var.

- Des centaines d'animaux furent tués.
- Des centaines d'animaux ont été tués.

Yüzlerce hayvan öldürüldü.

En suivant les traces d'animaux ?

hayvan izlerini mi izleyeceğiz?

Craignant que ces figures d'animaux

o hayvanların bu figürlerden korkarak

100 milliers d'animaux sont morts

100 binlerce hayvan ise can verdi

J'ai beaucoup d'animaux en peluche.

Bir sürü doldurulmuş hayvanım var.

Est le résultat de l'élevage d'animaux,

hayvancılığın bir sonucudur

En chemin, elle a vu beaucoup d'animaux.

- Yolda birçok hayvan gördü.
- Yolda bir sürü hayvan gördü.

Il ne cessait d'écrire des histoires d'animaux.

O, hayvanlar hakkında hikayeler yazmaya devam etti.

Des millions d'animaux sauvages vivent en Alaska.

Alaska'da milyonlarca vahşi hayvan yaşıyor.

- En quelle langue veux-tu voir les noms d'animaux ?
- En quelle langue voulez-vous voir les noms d'animaux ?

Hangi dilde hayvanların adlarını görmek istiyorsun?

Les appels d'animaux cachés, communiquant dans le noir.

Karanlıkta iletişim kuran gizli hayvanların çağrıları bunlar.

Avec autant d'animaux domestiques, elle a des alternatives.

Şehirde çok sayıda evcil hayvan olduğundan seçeneği bol.

Et il y a toutes ces traces d'animaux.

Bakın, oradaki hayvan izlerini görebilirsiniz.

éviter les environnements d'animaux sauvages porteurs de virus

virüs taşıyan yabani hayvanların ortamlarından uzak durmak

La forêt est pleine d'animaux en tout genre.

Orman, tüm türlerden hayvanlarla doludur.

Y a-t-il beaucoup d'animaux au zoo ?

Hayvanat bahçesinde çok sayıda hayvan var mıdır?

Les homards appartiennent à une catégorie d'animaux marins.

Istakozlar bir deniz hayvanları sınıfına aittir.

Il y a beaucoup d'animaux sauvages dans cette forêt.

- Bu ormanda çok vahşi hayvan var.
- Bu ormanda birçok vahşi hayvan var.

Il y a beaucoup d'animaux différents dans cet enclos.

Bu bölgede birçok hayvan türü var.

50% de l’acidification des océans est due à l'élevage d'animaux.

Okyanus asitlenmesi, yüzde elli oranda hayvancılık kaynaklı sebeplerle oluşuyor.

Propriétaire d'un magasin d'animaux exotiques, Traci Roach en a fait l'expérience.

Arizona egzotik evcil hayvan mağazası sahibi Traci Roach, ki bu onun sahne adı değil, gerçek adı,

Les figuiers nourrissent plus de mille espèces d'animaux, toute la journée.

İncir ağaçları günde 24 saat binlerce türün karnını doyurur.

Vous voulez qu'on suive les traces d'animaux pour trouver de l'eau ?

Demek izleri takip edip suyumuzu tazelememiz gerektiğini düşünüyorsunuz?

Il y a des figures d'animaux en relief sur ces pierres

bu taşların üstünde kabartma hayvan figürleri var

À cause du soleil brûlant, beaucoup d'animaux ne sortent que la nuit.

Kavurucu güneş, çoğu çöl hayvanının sadece gece dışarı çıkması anlamına gelir.

Durant la sécheresse, beaucoup de personnes et d'animaux sont morts de faim.

Kuraklıkta, pek çok insan ve hayvan açlıktan öldü.

Combien y avait-il d'animaux de chaque espèce dans l'arche de Moïse ?

Musa'nın gemisinde her türden kaç tane hayvan vardı?

Par ailleurs, la loi "encourage[a] la domestication et l'élevage d'animaux sauvages".

Kanun aynı zamanda "yabani hayvanların evcilleştirilmesini ve çoğaltılmasını" da teşvik ediyordu.

À l'instar de tant d'animaux, leur chance est inextricablement liée aux phases lunaires.

Pek çok hayvan gibi çitaların talihi de Ay'ın evreleriyle ayrılmaz şekilde iç içe geçmiş durumda.

Il est possible que les traces fossiles soient celles d'animaux de la période jurassique.

Muhtemelen fosilleşmiş parçalar jura dönemi hayvanlarına aittir.

Je ne mange que la viande d'animaux que j'ai moi-même tués et découpés.

- Ben sadece bizzat öldürdüğüm ve parçaladığım hayvanlardan et yerim.
- Sadece kendi öldürdüğüm ve parçaladığım hayvanların etini yerim.

Beaucoup d'animaux se fient à la couleur des fruits. C'est l'heure d'un dernier repas avant que la lumière baisse.

Pek çok hayvan meyve bulmak için renkli görüşten faydalanır. Görmek iyice zorlaşmadan önce son kez yemek gerek.

Il aime se livrer à des activités macabres comme la dissection de cadavres d'animaux, ou traquer des personnes dans la rue la nuit.

O, hayvan cesetlerini parçalayarak incelemek ve geceleri sokaklarda insanları gizlice takip etmek gibi korkunç aktivitelerle uğraşmaktan hoşlanır.