Translation of "Dévoué" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Dévoué" in a sentence and their turkish translations:

Tom est dévoué.

Tom sadık.

- Je suis dévoué.
- Je suis dévouée.

Ben adanmışım.

Un frère dévoué aide sa sœur.

- Sadık bir erkek kardeş, kız kardeşine yardımcı olur.
- Sadık bir erkek kardeş kız kardeşine yardımcı olur.

Il est entièrement dévoué à son travail.

Kendini tamamen işini adamış.

Il s'est dévoué à l'étude de la médecine.

O kendini tıp çalışmasına adadı.

Son père a dévoué sa vie à la science.

Babası hayatını bilime adadı.

Elle n'avait qu'à user de son regard de chien battu pour que je sois son serviteur dévoué.

O sadece Çizmeli Kedi görüntüsünü kullanmak zorunda kaldı. Ben onun sadık uşağıydım.