Translation of "Invisible" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Invisible" in a sentence and their turkish translations:

L'air est invisible.

Hava görünmezdir.

Ce sera invisible.

Bu görünmez olacak.

Silencieux, mortel et invisible.

Sessiz, öldürücü ve görünmez.

Pourtant, cette activité nous est presque invisible.

Ancak bunların çoğu bizlerin görebildiği olaylar değil.

Mais tout ça nous est presque invisible.

Ancak bunların büyük bölümü çoğunlukla bize görünmezdir.

La lune est invisible derrière les nuages.

- Ay, bulutların arkasında görünmez.
- Ay, bulutların arkasında gözükmez.

Cette lumière inquiétante est invisible à l'œil humain.

Bu ürkünç ışık, insan gözüyle görülmüyor.

Un minuscule goule presque invisible qui est né pour tuer.

Doğuştan öfkeli, binlerce leşi olan, neredeyse görünmez, ufak bir gulyabani.

La lumière infrarouge, invisible pour les singes, révèle leurs perchoirs.

Maymunların algılamadığı kızılötesi ışık tünedikleri yerleri ortaya çıkarıyor.

On ne peut pas voir le gaz ; il est invisible.

Sen gazı göremezsin; görünülmezdir.

Et je me suis mise à essayer de me rendre invisible.

Ben de kendimi yokmuşum gibi göstermeye çalıştım.

Il y a le même problème partout dans le monde. Le minuscule virus invisible prépare notre fin.

Tüm Dünya'da aynı sorun var. Gözle görünmeyen küçücük virüs sonumuzu hazırlıyor.

« Je n'ai pas vu que tu étais en ligne. » « Oui, j'étais en mode invisible tout à l'heure. »

"Online olduğunu görmedim ki" "Evet, görünmez modundaydım.'