Examples of using "N'était" in a sentence and their turkish translations:
Hiçbiri memnun değildi.
- Evde kimse yoktu.
- Kimse evde değildi.
Bu komik değildi.
O sadece geçici bir sevdaydı.
Yeterli değildi.
O güzel değildi.
O iyi değildi.
O bu kadar büyük değildi.
Hiç kimse hayatta değildi.
Hiç kimse yoktu.
O, bir şey değildi.
Kimse ilgilenmedi.
Hiçbir şey komik değildi.
O senin kız arkadaşın değil miydi?
Bunu olması gerekmiyordu.
Onlardan biri orada değildi.
Bu benim hatam değildi.
O sadece başlangıçtı.
Tom yeterince güçlü değildi.
Ama pahalı değil miydi?
Onların hiçbiri orada değildi.
Hepsi senin hayalindi.
Benim değildi.
- Bu senin hatan değildi.
- Bu sizin hatanız değildi.
O, senin kardeşin değildi.
Ameliyat bir seçenek değildi
Bu bir tepki değildi.
daha önce yok muydu?
Bu öngörülür değildi!
O belli değil miydi?
Sadece bir kabustu.
Sadece bir rüyaydı.
Onun sempatisi sadece bir gösteriydi.
O değildi.
O o değildi.
O hayal kırıklığına uğramış değildi.
Tom hiç mutlu değildi.
O pahalı değildi.
O hasta değildi.
Tom, kıskanç değildi.
O muhtemelen bir şey değildi.
Beklenmedik değildi.
Tom meşgul değildi.
O iyi değildi.
Tom yalnız değildi.
Tom emin değildi.
Hiç kimse geç kalmadı.
Gerekli değildi.
Komik değildi.
Tom silahlı değildi.
Hiç kimse benimle birlikte değildi.
O sadece bir hipotezdi.
O ben değildim.
Kimse oldukça emin değildi.
Jane mutlu değildi.
Tom deli değildi.
Tom şiddetli değildi.
Bu ilgili değildi.
Yeterli değil miydi?
Sadece bir örnekti.
Tom sarhoş değildi.
Kim burada değildi.
Henüz hiç kimse uyanmamıştı.
Tom tıraşsızdı.
Tom'un acelesi yoktu.
- Bu bizim hatamız değil idi.
- Bu bizim hatamız değildi.
- O, benim hatam değildi.
- Benim hatam değildi.
O sadece bir konuşma şekli idi.
Onu demek istemedin, değil mi?
O sizin için yeterli değil miydi?
artık bir kırmızı değildi.
Amacım bu değildi.
Çalışma daha çıkmamıştı bile.
Öyle değildi.
ama o ben değildim.
bir saat içinde doğmazsa
ve o bir pislikmiş gibi.
Benim zengin bir çocuk olup
günah değil miydi?
çok da uzak değildi yani
bu hoş karşılanmıyordu
sadece başlangıcıydı aslında
O ağır yaralı değildi.
Onun fikri elverişli değildi.
- Bu benim suçum değildi.
- Bu benim hatam değildi.
O bir rica değildi.
Haber onaylanmadı.