Examples of using "Places" in a sentence and their turkish translations:
Onun için üç biletim var.
Yerlerimize geri gidelim.
Biletleri sana verdim mi?
Koltuklar müsait mi?
Üç yer ayırtmak istiyorum.
Konser için fazladan birkaç biletim var.
- Benimle yerleri değiştirir misin?
- Benimle yer değişir misin?
- Benimle yer değişir misiniz?
Koltukları ayıracağını varsayıyor.
Tüm park yerleri doluydu.
Tom ve Mary koltuklarına geri döndü.
Boş yer var mı?
Tüm otoparklar doluydu.
Hâlâ birkaç boş koltuk var mı?
Amcamız bize sinema biletleri aldı.
Biz oyun için koltukları ayırttık.
Herkes için yeterli yerimiz var.
Buralarda park edecek birkaç yer var.
İyi koltuklar alabilmemiz için oraya erken gitmek istiyorum.
Oraya ne kadar erken gelirsek, koltuk alma ihtimalimiz o kadar yüksektir.
Gittiğim gün bir sürü boş koltuk vardı.
Tüm iyi koltuklar çoktan alınmıştır.
Hiç fazla boş koltuk yoktu.
Biletleri satın alamadık, bu yüzden konsere gitmedik.
Sana buraya daha erken gelmemiz gerektiğini söyledim. Şimdi oturmak için hiç yer kalmadı.