Examples of using "Pleurant" in a sentence and their turkish translations:
Ağlasa da zırlasa da
Ağlarken yemek yiyorduk.
Onun üzüntüsü sessiz gözyaşları içinde ifadesini buldu.
O ağlayarak odasına koştu.
Eve ağlayarak gelmiştim.
O ağlayarak eve geldi.