Examples of using "Précipités" in a sentence and their turkish translations:
Onlar merdivenlerden aşağıya indi.
Kartacalıların çekildiğini düşünen İberliler onlara engel olmak için davrandılar.
Biz aceleyle merdivenlerden aşağı koştuk.
Onlar kaza yerine koştular.