Examples of using "Rêvé" in a sentence and their turkish translations:
Seni rüyamda gördüm.
Gerçekten benim hakkımda hayal kurdun mu?
Beni hiç hayal ettin mi?
Bu günün hayalini kurdum.
Geçen gün gelincikler hakkında rüya gördüm.
Ken, Tom'u hayal etti.
Dün gece senin hakkında rüya gördüm.
Kuş olduğumu hayal ettim.
Bu gitarı aldığımı hayal ettim.
Hiç benim hakkımda hayal kurdun mu?
- Dün gece seni gördüm rüyamda.
- Dün gece seni düşledim.
O bir balerin olmayı hayal etti.
Dün gece Tom hakkında rüya gördüm.
- Rüyamda bir at olmuştum.
- Rüyamda bir attım.
Ben her zaman kendi işime sahip olmanın hayalini kurdum.
Sizin evleneceğinizi asla hayal edemezdim.
Onunla orada karşılaşacağımı asla düşünmedim.
Bu her zaman hayal ettiğimiz şey.
Her zaman geleceği görmeyi hayal ettim.
Her zaman yurt dışında yaşamayı hayal ettim.
Dün gece, seni rüyamda gördüm.
Uzaylılar tarafından kaçırıldığımı hayal ettim.
Asla Tom'dan haber almanın hayalini kurmadım.
Seni burada görmeyi asla hayal etmedim.
Tom her zaman bir kelle avcısı olmayı hayal etti.
Yine Boston'da olduğumu hayal ettim.
Onunla yurt dışında tanışacağı hiç aklına gelmezdi.
"Dün seni rüyamda gördüm." "Ciddi mi? Peki ne yapıyordum?"
Turna, köpeğin aksine, uçmayı hiç hayal etmemiş.
Bakın, buradaki her şey dağılıyor. Ama börtü böcek aramak için mükemmel bir yer.
Devamlı hayâlini kurduğun evi satın alabilseydin, ne olurdu?
1998 yılında kurucularının bile bugünü hayal etmediği bir şirket kurdu.
Dün gördüğüm, adını bilmediğim kızın hayâlini kurdum.
Seni korkutmak isteseydim, birkaç hafta önce rüyamda ne gördüğümü anlatırdım.
Bir zamanlar Zhuangzi, rüyasında bir kelebek olduğunu gördü ama uyandığında bir kelebek olduğunu gören Zhuangzi mi yoksa şu anda Zhuangzi olduğunu gören bir kelebek mi olduğuna emin olamadı.