Examples of using "Rentrée" in a sentence and their turkish translations:
O içeri girdi.
Eve geldiğimde
Hayatım, ben geldim.
- Eve döndüm.
- Döndüm evime.
Çin'den döndü.
Mary Çin'den döndü.
O eve gitti.
Okulu yarın başlıyor.
Araba bir korkuluğa çarptı.
- O, eve mutsuz geldi.
- O, eve keyifsiz geldi.
- O, eve sinirli geldi.
Linda gece eve geç geldi.
Hayal kırıklığına uğramış olarak eve geldi.
Niçin eve erken geldi?
O saat beşten hemen sonra geri döndü.
O çok geç eve geldi.
Mary eve geldiğinde Tom kalkmıştı.
Saat yedide eve döndüm.
O, hastaneden döndü.
Tom Mary'nin Boston'dan ne zaman geri döndüğünü bilmiyor.
Eve otobüsle geldim.
Takımımız büyük bir zaferden sonra yuvaya döndü.
İşlerini bitirip eve döndü.
Bu kadar geç geldiği için babasından özür diledi.
Eve döndüğümde erkek kardeşim ev ödevini yapıyordu.
Eve geldiğimde, kendimi çok aç hissettim.
Araba bir ağaca çarptı.
- Dün gece eve biraz geç vardım.
- Dün gece eve biraz geç geldim.
Beklenmeyen bir para erkek kardeşimin ve karısının maddi durumunu düzeltti.
Geceyarısına kadar eve dönmek zorundayım.
Dün gece kızım saat bir buçuğa kadar eve gelmedi.
Saat yediye kadar eve dönmek zorundayım.
Arkadaşın saat kaçta eve gitti?
Okulun başlamasını bekleyemem.
Senin eve gittiğini düşündüm.
Eve döndüğümde, buz gibi soğuk bir duş aldım.
Eve vardıktan sonra bu öğleden sonra çalışmayı planlıyorum.
Niçin eve çok geç geldin?
Eve geldiğimde, Ken okuyordu.
Dün okuldan sonra doğruca eve gittin mi?
Geç olduğundan eve geri döndüm.
Boston'dan ne zaman döndün?