Examples of using "Sauf" in a sentence and their turkish translations:
O, bir yalancıdan başka bir şey değil.
Tek fark şu ki, nöronlarda
Ellerim hariç.
Onun dışında hepsi geldi.
O, bir aptaldan başka bir şey değildir.
Biri hariç hepsi mevcuttu.
Tom ders çalışmanın dışında herhangi bir şey yapar.
Onun dışında bir şey yapacağım.
O neredeyse ölüyordu.
O, bir aptaldan başka bir şey değil.
Jim'den başka herkes geldi.
Onun dışında hepimiz gittik.
Ben hariç kimse aç değildi.
Tom hariç, Maria'yı kimse sevmez.
Benim dışımda orada kimse yoktu.
- Tom dışında herkes gülümsedi.
- Tom hariç herkes gülümsedi.
Bunu senden başka hiç kimse yapamaz.
Yine de yapısal bir değişime gidebiliriz.
her şey ama her şey vardı
Yanıtınız mükemmel olmaktan uzak.
Bu iş dışında bir şey yapacağım.
Onun odası tam tersine temiz.
Tavrı hiç de nazik değildi.
Hepsi korktu, ben hariç.
John hariç, onların hepsi geldi.
Bu adamın dürüstlük ile yakından uzaktan alakası yok.
İngilizcem hiç iyi değil.
Ağlamaktan başka bir şey yapmaz.
Ben hariç, herkes davet edildi.
Onun dışında herkes terk etti.
Sen hariç bunu kimse umursamıyor.
- Cevap hiç de kolay değil.
- Cevabı hiç basit değil.
Sana bunun dışında bir şey vereceğim.
Bu iş hiç de kolay değil.
Şu kız utangaç olmaktan uzak.
O köprü hiç de güvenli değil.
O sağ salim geldi.
- Biz pazar hariç her gün çalışırız.
- Biz pazar günleri hariç her gün çalışırız.
- Pazar günleri hariç her gün çalışırım.
- Pazar hariç her gün çalışırım.
güç iyileşmesine kronik yara denir.
Tom'dan başka hiç kimse raporu teslim etmedi.
O kesinlikle güvenilir bir adam değil.
Bir VIP geçişi aldım.
Onun bir VIP geçişi var.
Benim dışında herkes meşgul.
Biz pazar günleri hariç her gün çalışırız.
Burası dışında, çok basit değil.
Tom hariç herkes güldü.
Soğandan başka her şeyi yiyebilirim.
Ben hariç herkes onu biliyordu.
John'dan başka herkes geldi.
Herkes iyiydi.
Marco hariç herkes geldi.
Biri hariç onların hepsi vatandaşlığa sahip.
Şu eski köprü hiç de güvenli değil.
Onu beklemekten başka yapabileceğim bir şey yoktu.
Vicdanımız dışında her şeyden kaçabiliriz.
Bunu Tom dışında herkes biliyordu.
Pazartesi hariç her gün özgürüm.
Siz hariç buradaki herkes bunu yaptı.
Ayartılmaktan başka her şeye dayanabilirim.
Biri hariç tüm işçiler eve gitti.
Çok fazla konuşmasının dışında, iyi bir adam.
Bu bir gün hariç her gün için doğrudur.
O bir VIP geçişi aldı.
Seninki hariç tüm denemeler iyiydi.
- Pazar günleri hariç her gün çalışırım.
- Pazar hariç her gün çalışırım.
Ben hariç herkes davet edildi.
Onu kullanmadığın sürece özgürlük yararsızdır.
Tom'un haricinde herkes mutlu görünüyordu.
Olması gereken yer haricinde, her yerde aradın.
Biz pazar hariç her gün çalışırız.
Biz ikimiz hariç herkes öldü.
Sağ salim geri döndüğüne memnunum.
Çakan şimşeklerin dışında artık ortalık zifiri karanlık.
Günah dışında her şeye direnebilirim.
Kredi kartlarımdan biri hariç hepsini kestim.
Tom güvenliydi.
Ayartılmaktan başka her şeye dayanabilirim.
Bahar gelince pembe ve beyaz renkte çiçekler açıyor
Bir yığın cesetten sürüklenen Vöggr hariç.
- Mike'dan başka herkes partide idi.
- Mike'tan başka herkes partide mevcuttu.
- Mike'tan başka herkes partide hazır bulundu.
Kendim dışında kimseye güvenmem.
Pazar hariç her gün okula gideriz.
Eve güvenle geldiğine memnun oldum.
Bu saati satın alırdım fakat çok pahalı.
Saldırılmadığı sürece bir köpek nadiren ısırır.
Biri size bir soru sormadıkça hiçbir şey söylemeyin.
O, kendisi hariç kimseye güvenmez.
- Ben hariç herkes neler olduğunu biliyordu.
- Benden başka herkes neler olduğunu biliyordu.
Sağ salim eve vardın mı?
Ben salonun soğuk olması dışında konserden zevk aldım.