Examples of using "Vague" in a sentence and their turkish translations:
Belirsizdi.
Tom belirsiz.
O biraz belirsiz.
Bu paragraf belirsizdir.
O belirsiz bir hikaye.
- Sürüden ayrılma.
- İşi oluruna bırak.
Bir soğuk hava dalgası Avrupa'ya yayıldı.
dev dalga vurur ve çekilir
Bir soğuk hava dalgası Avrupa'yı vurdu.
Dev dalga Kanoyu sular altında bıraktı.
Tom bana belirsiz bir cevap verdi.
Onun nerede olduğuyla ilgili kabaca bir fikrim var.
O bize belirsiz bir yanıt verdi.
Büyük bir dalga kanoyu devirdi.
Dalganın yanlış kısmında nefesimi tuttum,
Büyük bir dalga adamı bottan attı.
Bu hafta bir soğuk hava dalgası bekleniyor.
evet su kütlesi dev dalga anlamına gelse de teknik olarak farklı
Ne yapılması gerektiği hakkında genel bir fikrim var.
dev dalga ile tsunami arasındaki teknik olarak farklılıklara bir de şu açıdan bakalım
Biz amansız bir sıcak hava dalgasının ikinci haftasındayız.
Soğuk hava dalgası pirinçlerin yetişmesini yavaşlattı.
Sörfçü dalganın tepesinde gitmeye çalıştı.
Belirsiz bir algının keskin bir görüntüsünden daha kötü bir şey yoktur.
zaten teknik olarak maksimum 500 metre olabiliyor dev dalganın uzunluğu
İlk saldırı dalgası kesildikten sonra, Lannes'ın gönüllü çağrısı cevapsız kaldı.