Translation of "Vider" in Turkish

Veuillez vider vos poches.

Lütfen ceplerini boşalt.

Bon, on va vite la vider.

Pekâlâ, hemen temizleyelim.

Tu peux vider le lave-vaisselle ?

Bulaşık makinesini boşaltabilir misin?

Peux-tu vider les poches de Mary ?

Mary'nin ceplerini boşaltabilir misin?

Ils ont décidé de vider la piscine publique

siyah ailelerin de yüzmesine izin vermek yerine

Comme elle le souhaite, la femme pourrait se vider

dilediği gibi kadın boşayabiliyordu üstüne

- Nous devons quitter la maison au plus tard à la fin du mois.
- Nous devons vider les lieux d'ici la fin du mois.

En geç ayın sonuna kadar evi boşaltmamız gerekiyor.