Examples of using "Vivons" in a sentence and their turkish translations:
Burada yaşayalım.
Yaşıyoruz.
Birlikte yaşıyoruz.
Burada yaşıyoruz.
Nerede yaşadığımızı biliyor musun?
Biz atom çağında yaşıyoruz.
- Biz barış içinde yaşarız.
- Huzur içinde yaşıyoruz.
Boston'da yaşıyoruz.
Biz dünyada yaşıyoruz.
Biz pirince bağımlı yaşıyoruz.
Bu yaşadığımız yer.
Biz banliyölerde yaşıyoruz.
Bir toplumda yaşıyoruz.
Çalışma anlamında
az kişilik gruplar halinde yaşıyoruz
Nerede yaşadığımızı biliyor musun?
Nasıl bir dünyada yaşıyoruz?
Biz bir evde yaşarız.
Biz birlikte yaşamıyoruz.
Biz ABD'de yaşıyoruz.
Biz okulun yakınında yaşıyoruz.
Nükleer çağda yaşıyoruz.
Ocak ayından beri burada yaşıyoruz.
Biz atom çağında yaşıyoruz.
Hepimiz aynı yurtlarda yaşarız.
Eğer kıyı kesimlerinde yaşıyorsak
deprem olan bir bölgede yaşıyoruz
Biz sınıra yakın yaşıyoruz.
Biz Japonlar pirinçle besleniyoruz.
Biz uygar bir toplumda yaşıyoruz.
Biz büyük bir şehirde yaşıyoruz.
Biz uzak bir bölgede yaşıyoruz.
Biz dünya gezegeninde yaşıyoruz.
Demokratik bir toplumda yaşıyoruz.
Burada yaşıyoruz.
Boston'da yaşamıyoruz.
Karmaşık bir dünyada yaşıyoruz.
Okula yakın oturuyoruz.
Biz obezojenik bir toplumda yaşıyoruz.
- Biz güzel bir şehirde yaşıyoruz.
- Güzel bir kentte yaşıyoruz.
Ancak içinde yaşadığımızı dünya bu
İlaç kullanma ülkesinde yaşıyoruz.
ve hâlâ fiziksel dünyada yaşıyoruz.
daha kalabalık kitleler halinde yaşıyoruz
Biz yaz boyunca ülkede yaşarız.
Hepimiz aynı çevrede yaşamaktayız.
Nükleer güç çağında yaşıyoruz.
Hepimiz Dünya gezegeninde yaşıyoruz.
Hepimiz aynı yurtta yaşarız.
Yaşadığımız dünya bu.
Bir muz kabuğu evreninde yaşıyoruz
Geniş kütüphanenin yakınında yaşıyoruz.
Kusursuz bir dünyada yaşamıyoruz.
Yaşadığımız sürece çalışmak zorundayız.
Dünya hepimizin yaşadığı yerdir.
Biz boş eğlence için yaşamıyoruz.
Biz Fransa'da yaşıyoruz.
Hepimiz aynı yurtta yaşarız.
ve burada sıkıştığımız çok küçük bir kısmı var.
Kapitalist bir toplumda yaşadığımızı
Bunlar kötü zamanlar.
gıdıklanma ile can yanması arasında bir his yaşarız
Yaşamak için yeriz, yemek için yaşamayız.
Gelecek nisan ayında iki yıldır burada yaşamakta olacağız.
Bu köprünün yaklaşık üç mil ötesinde yaşıyoruz.
Cinselliğe kafayı takmış gibi görünen bir kültürde yaşıyoruz.
Ve hakikat ötesi bir dünyada yaşadığımızı kabul etmemiz
O zaman biz şimdilerde yaşıyorsak olayları değiştirmek mümkün mü?
- Biz istasyona yakın yaşarız.
- İstasyona yakın oturuyoruz.
Biz sınıra yakın yaşıyoruz.
İstediğimiz gibi değil, yaşayabildiğimiz gibi yaşarız.
"Ailemle bir barınakta yaşıyoruz ve öğretmenimin bunu bilmesini istiyorum."
yakında Yaşadığımız İstanbul depreminden sonra baz istasyonları kitlendi
Eğer biz şimdilerde yaşıyorsak geçmiş ve gelecek kavramından söz edemeyiz
Hepimiz birbirimize beş dakikalık yürüme mesafesinde yaşıyoruz.
Hepimiz aynı güneşin altında yaşıyoruz, ama aynı aydınlığa sahip değiliz.
Yaşadığımız sürece çalışmak zorundayız.
her yaşadığımız depremden bundan ders almalıyız deyip almıyoruz malesef
Bizler dijital bir çağda yaşıyoruz ve istediğimiz her bilginin de bize bir yerlerde, yazılı olarak bir kitap, kütüphane ya da bir veritabanı aracılığıyla erişilebilir olduğunu düşünmükten zevk alıyoruz. Ne var ki bu gerçek olmaktan uzak bir durum; dillerin büyük bir kısmı hiçbir zaman ne yazıldı ne de kayıt altına alındı.