Examples of using "'go" in a sentence and their turkish translations:
ve hızla devasa bir git gel olayı gibi sanki
Götürmek için bir fincan kahve alabilir miyim?
Go oynamak benim tek eğlencem.
Lee Sedol dünyanın en iyi oyuncusu.
onu gerçekten de çevirebilirsin, domuzcuklar yaşlı yaban domuzunun nasıl öldüğünü bilselerdi
Go büyük ihtimalle benim ülkemdeki en popüler Japon oyunu olsa da o bile bazı üniversite öğrencileri dışında pek bilinmiyor.
Çocuklar monoton bir sesle "Yağmur, çekip git. Başka bir gün yine gel."dedi.