Examples of using "öffentlich" in a sentence and their turkish translations:
Herkesin önünde onun hakkında kötü konuşma!
hatta bazen açıkça yapıyorum.
Onu herkesin içinde eleştirme.
Tom halkın huzurunda asla şarkı söylemez.
O, bana herkesin önünde hakaret etti.
Kütüphane halka açıktır.
Yüzme havuzu halka açık.
Tom halkın içinde bana hakaret etti.
süt kardeşler çekildi halk çok sevdi
Kirli çamaşırlarını ortaya dökme.
Kütüphanenin bu bölümü halka kapalıdır.
ama olan hep halka oluyordu
Onu ortaya dökmekle tehdit etti.
Kale restore edildi ve halka açık.
Toplum içinde konuşmaya alışkın değilim.
Skandalı ortaya çıkaracak cesareti vardı.
Kimse herkesin önünde alay edilmekten hoşlanmaz.
O, orada ne bulduğunu açıklamadı.
Bu bahçe halka açıktır.
O beni herkesin içinde aşağıladığı için onu affedemiyorum.
Tom ve Mary halk içinde birbirlerini öpmekten korkuyor gibi görünüyorlar.
Herkesin önünde konuşmalar yapmaya alışık değilim.
Herkesin, fikir, vicdan ve din hürriyeti hakkı vardır; bu hak, din veya kanaat değiştirmek hürriyeti, dinini veya kanaatini tek başına veya topluca, açık olarak veya özel surette, öğretim, tatbikat, ibadet ve ayinlerle izhar etmek hürriyetini içerir.