Examples of using "Abzusetzen" in a sentence and their turkish translations:
Kabuğu delip aynı bir yılan gibi içeri zehir bırakıyor
Tom'un beni tren istasyonuna bırakmasını istedim.
Tom'un beni havaalanında bırakmasını istedim.
Doktorum bana bu ilacı almayı bırakmamı önerdi.