Translation of "Aktiv" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Aktiv" in a sentence and their turkish translations:

aktiv zuzuhören,

dikkatlice dinlemenin,

aktiv zu kultivieren.

onu aktif olarak beslemeliyiz.

Sie ist aktiv.

O, aktiftir.

Meine Mutter ist aktiv.

Annem aktiftir.

David ist sehr aktiv.

David çok aktif.

Tom ist noch aktiv.

Tom hâlâ aktif.

Tom ist sehr aktiv.

Tom çok aktiftir.

Wir sind nicht aktiv.

Biz aktif değiliz.

Tom ist nicht aktiv.

Tom aktif değil.

- Sie ist aktiv und fit.
- Sie ist aktiv und in guter körperlicher Verfassung.
- Sie ist aktiv und hat eine gute physischer Konstitution.
- Sie ist aktiv und leistungsfähig.
- Sie ist aktiv und gut in Form.

O aktif ve formda.

Sie haben hier aktiv genutzt

burayı aktif şekilde kullandılar

Der Vulkan ist wieder aktiv.

Volkan tekrar aktif hale geldi.

Tom ist nicht sehr aktiv.

Tom çok aktif değil.

Der Student ist sehr aktiv.

O öğrenci çok aktif.

- Er ist aktiv und fit.
- Er ist aktiv und gut in Form.
- Er ist aktiv und hat eine gute Kondition.
- Er ist aktiv und in guter physischer Verfassung.
- Er ist aktiv und in ausgezeichneter körperlicher Verfassung.

O aktif ve zinde.

Bist du in einem Sport aktiv?

- Bir sporu yapıyor musun?
- Yaptığın herhangi bir spor var mı?
- Yaptığın bir spor var mı?

Tom ist sehr aktiv, nicht wahr?

Tom çok aktif, değil mi?

Sie wurden auf die Information hin aktiv.

Onlar bilgiye göre hareket ettiler.

Tom ist sehr aktiv für sein Alter.

Tom yaşına göre çok aktif.

Tom ist nicht so aktiv wie früher.

Tom eskisi kadar aktif değil.

Maria ist weniger aktiv als ihre Schwester.

Mary, kız kardeşinden daha az aktiftir.

Mit siebzig ist mein Vater noch sehr aktiv.

Yetmiş yaşındaki babam hala çok aktif.

Frau Smith beschäftigt sich aktiv mit ehrenamtlicher Arbeit.

Bayan Smith aktif olarak gönüllü bir işle meşgul.

Tom ist ganz schön aktiv für sein Alter.

Tom yaşına göre çok aktif.

Mary ist nicht so aktiv wie ihre Schwester.

Mary kız kardeşi kadar aktif değil.

Wir sind in Haiti und auf den Philippinen aktiv.

Haiti ve Filipinler'de faaliyet gösteriyoruz.

Ihr Erfolgsgeheimnis? Sie sind rund um die Uhr aktiv.

Başarılarının sırrı, 7/24'lük bir var oluş tarzına geçmelerinde saklı.

Meine Großmutter ist mit fünfundachtzig Jahren noch sehr aktiv.

Büyükannem seksen beş yaşında hâlâ çok aktif.

In heißen Dschungelnächten kann er in der Dunkelheit aktiv bleiben.

Ama sıcak yağmur ormanı geceleri sayesinde karanlıkta da iş görebiliyor.

Zurück im Kommando des Fünften Korps war Lannes so aktiv,

Beşinci Kolordu komutasına geri dönen Lannes, her zamanki

Ein Orang-Utan. Warum er mitternachts aktiv ist, ist ein Rätsel.

Bir orangutan. Gece yarısı ayakta ne işi var, bilinmez.

Können dank der Stadtlichter aber rund um die Uhr aktiv sein.

...şehir ışıkları sayesinde 24 saat iş başında olabiliyorlar.

Frau Klein ist über 80, aber sie ist noch sehr aktiv.

Bayan Klein 80 yaşın üzerinde, ama hâlâ çok aktif.

Von den vielen Affenarten Südamerikas sind nur die Nachtaffen bei Dunkelheit aktiv.

Güney Amerika'daki birçok maymun arasından... ...sadece gece maymunları geceleri harekete geçer.

Seinen Berichten wurde Ney als aktiv, mutig und ein geschickter Taktiker beschrieben.

Raporları, Ney'i aktif, cesur ve yetenekli bir taktikçi olarak tanımladı.

Scheue dich nicht, den Lehrer anzusprechen. Wenn du etwas nicht verstehst, werde selbst aktiv!

Öğretmenle konuşmaktan çekinme, eğer anlamazsan biraz girişken ol!