Examples of using "Ausstehen" in a sentence and their turkish translations:
Bu tür insanlara dayanamam.
Ev arkadaşıma tahammül edemem.
Balık tutmaya tahammül edemem.
Hastanelere katlanamam.
Ondan nefret ediyorum.
Şiddete dayanamam.
Korkaklara tahammül edemem.
- Ona zar zor dayanabiliyorum.
- Ona zar zor katlanabiliyorum.
- Ona zar zor dayanabiliyorum.
- Ona zar zor katlanabiliyorum.
Tom sebzeye tahammül edemez.
Tom ve Mary birbirlerine katlanamıyorlar.
Soğuktan nefret ediyorum.
Sen onu sevmeyeceksin.
Çiğ balığa dayanamıyorum.
Küfürden hoşlanmam.
Önce Tom'a katlanamadım.
Bazen sana tahammül edemiyorum.
Bu müziği hor görüyorum.
Şu iyilik timsali tiplere dayanamam.
Bu bütün teşhirciliğe katlanamam!
Mary'nin ebeveynleri Tom'dan nefret eder.
Mary'nin anne ve babası Tom'a tahammül edemez.
Kediler sudan nefret ederler.
Avukatlardan nefret ediyorum.
Ona katlanamadığımı biliyorsun.
Çoğu çocuk okuldan nefret eder.
Ispanaktan nefret ettiğimi biliyorsun.
Tom gibi insanlardan nefret ediyorum.
Engelli insanlar acınmaya katlanamaz.
- Roka ve diğer acı şeylere katlanamam.
- Roka veya herhangi bir acı yeşilliğe dayanamam.
Çocuklarına bağıran insanlara tahammül edemiyorum.
Ben neme katlanamam.
Finlandiya'yı elbette seviyorum ama Finlere tahammül edemiyorum.
Başkaları hakkında her zaman kötü konuşan insanlara katlanamam.
Tom, Mary'ye katlanamıyor.
İşteyken rahatsız edilmeye tahammül edemiyorum.
Sadece birbirimize katlanamıyoruz.
Pazartesilerden nefret ediyorum.
Onunla ilk tanıştığımızda Tom'a katlanamadım.
Tom birçok insanın hoşlanmadığı adam türüdür.
Tom patronundan nefret ettiği için işini bıraktı.
Tom öyle insanlara dayanamıyor.
Yüksek sesli müziğe dayanamıyorum.
Kahveden nefret ederim.
Meryem, yemek yaparken Tom'un etrafında dönüp durmasına tahammül edemiyor.
Buradaki soğuğa dayanamıyorum.
Tom'un atılganlığından nefret ediyorum.
Ben bütün bu gürültüye dayanamıyorum.
Soğuğa dayanamıyorum.
Ona tahammül edemiyorum.
Pazartesilerden nefret ediyorum.
Bu dünyada katlanamayacağım bir şey varsa, bu bir yalan.
Benim ülkemde insanlar kendilerinden daha zeki olan kişilere katlanamazlar.
- Ona katlanamıyorum.
- Ona tahammül edemiyorum.