Examples of using "Bekleidet" in a sentence and their turkish translations:
O tamamen giyinikti.
Tom tamamen giyinikti.
Giysi giyerek bir saunaya girme düşüncesi düşünülemezdir.
O sadece üzerine bir havlu duştan çıktı.
Tom üzerinde sadece bir havlu ile banyodan çıktı.
Mary üzerinde sadece bir havlu ile banyodan çıktı.
O, kırmızı bir bluz ve siyah bir etek giymişti.
Kırmızı bluz ve beyaz etek giyiyordu.
Giyinmiş değilsin.
Şüpheli en son mavi kot pantolon ve turuncu bir kazak giyerken görüldü.
Mary bir bornoz giyerek oturma odasına geldi.