Translation of "Belogen" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Belogen" in a sentence and their turkish translations:

- Ich glaube, du bist belogen worden.
- Ich glaube, ihr seid belogen worden.
- Ich glaube, Sie sind belogen worden.

Sanırım size yalan söylendi.

Hast du deine Eltern belogen?

Anne babanıza yalan söylediniz mi?

Mein Freund hat mich belogen.

Erkek arkadaşım bana yalan söyledi.

Mein Mann hat mich belogen.

Kocam bana yalan söyledi.

Meine Eltern haben mich belogen.

Annem ve babam bana yalan söylediler.

Meine Tochter hat mich belogen.

Kızım bana yalan söyledi.

Mein Sohn hat mich belogen.

Oğlum bana yalan söyledi.

Mein Bruder hat mich belogen.

Erkek kardeşim bana yalan söyledi.

Wir haben einander nie belogen.

Biz birbirimize asla yalan söylemedik.

Ich glaube, wir sind belogen worden.

Sanırım bize yalan söylendi.

Ich glaube, Tom hat mich belogen.

Sanırım Tom bana yalan söylüyordu.

- Tom sagt, er habt Maria nie belogen.
- Tom sagt, dass er Maria nie belogen habe.

Tom Mary'ye hiç yalan söylemediğini söylüyor.

Ich glaube, dass Tom uns belogen hat.

Tom'un bize yalan söylediğini düşünüyorum.

Tom weiß, dass er belogen worden ist.

Tom kendine yalan söylenildiğini biliyor.

Ich bin derjenige, den man belogen hat.

Yalan söylenilen kişi benim.

Ich bereute es, ihn belogen zu haben.

Ona yalan söylediğime pişman oldum.

Tom bereute es, Maria belogen zu haben.

Tom, Mary'ye yalan söylediğine pişman oldu.

Harry schämt sich dafür, Sally belogen zu haben.

Harry, Sally'ye yalan söylediği için utanıyor.

- Sie hat mich angelogen.
- Sie hat mich belogen.

O bana yalan söyledi.

- Tom hat uns angelogen.
- Tom hat uns belogen.

Tom bize yalan söyledi.

- Er hat uns belogen.
- Er hat uns angelogen.

O bize yalan söyledi.

Ich möchte herausfinden, warum Tom mich belogen hat.

Tom'un bana neden yalan söylediğini bulmak istiyorum.

Ich frage mich, ob Tom uns diesbezüglich belogen hat.

Tom'un bunun hakkında bize yalan söyleyip söylemediğini merak ediyorum.

- Meine Freundin hat mich angelogen.
- Mein Freund hat mich belogen.

Arkadaşım bana yalan söyledi.

- Ich habe sie nicht angelogen.
- Ich habe sie nicht belogen.

Ona yalan söylemedim.

- Ich habe dich nie angelogen.
- Ich habe Sie nie belogen.

Sana hiç yalan söylemedim.

- Ich habe dich nicht angelogen.
- Ich habe Sie nicht belogen.

Sana yalan söylemedim.

Ich kann es nicht glauben, dass du mich belogen hast.

Bana yalan söylediğine inanamıyorum.

Er hat mich schon einmal belogen, und ich traue ihm nicht.

O geçmişte bana yalan söyledi ve ona güvenmiyorum.

- Mein bester Freund hat mich angelogen.
- Meine beste Freundin hat mich belogen.

En iyi arkadaşım bana yalan söyledi.

- Ich glaube, Tom hat mich belogen.
- Ich glaube, Tom hat mich angelogen.

Sanırım Tom bana yalan söylüyordu.

Er hat mich belogen: In Zukunft werde ich ihm nicht mehr vertrauen.

Bana yalan söyledi.Gelecekte ona güvenmeyeceğim.

- Ich glaube, Tom hat uns belogen.
- Ich glaube, Tom hat uns angelogen.

Tom'un bize yalan söylediğini düşünüyorum.

Tom hat mich in der Vergangenheit belogen; daher vertraue ich ihm nicht mehr.

Tom geçmişte bana yalan söyledi, bu nedenle artık ona güvenmiyorum.

- Du hast Tom doch nicht belogen, oder?
- Sie haben Tom doch nicht angelogen, oder?

Gerçekten Tom'a yalan söylemedin, değil mi?

- Wir wissen, dass Tom uns angelogen hat.
- Wir wissen, dass Tom uns belogen hat.

Tom'un bize yalan söylediğini biliyoruz.

- Er hat uns belogen.
- Er belog uns.
- Er hat uns angelogen.
- Er log uns an.

O bize yalan söyledi.

- Es tat mir leid, dass ich sie angelogen hatte.
- Ich bereute es, sie belogen zu haben.

Ona yalan söylediğime pişman oldum.

- Du hast mich belogen, nicht wahr?
- Du hast mich angelogen, stimmt's?
- Sie haben mich angelogen, nicht wahr?

Sen bana yalan söyledin, değil mi?

- Ich glaube, dass Tom mich angelogen hat.
- Ich glaube, Tom hat mich belogen.
- Ich glaube, Tom hat mich angelogen.

Tom'un bana yalan söylediğini düşünüyorum.