Translation of "Blondes" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Blondes" in a sentence and their turkish translations:

Ich habe blondes Haar.

Benim sarı saçım var.

Tom hat dichtes blondes Haar.

Tom'un gür, sarı saçları var.

Er hat blaue Augen und blondes Haar.

Onun mavi gözleri ve sarı saçı var.

Er hat blondes Haar und blaue Augen.

Sarı saç ve mavi gözleri var.

Tom hat blondes Haar und grüne Augen.

- Tom'un sarı saçları ve yeşil gözleri var.
- Tom sarışın ve yeşil gözlü.

Barbie hat blondes Haar und blaue Augen.

Barbie'nin sarı saçı ve mavi gözleri var.

Viele Deutsche haben blondes Haar und blaue Augen.

Almanların çoğu sarışın ve mavi gözlüdür.

Maria hat langes, blondes Haar und blaue Augen.

Mary'nin uzun sarı saçları ve mavi gözleri var.

- Sie ist ein blondes Mädchen.
- Sie ist eine Blondine.

O, sarışın bir kız.

- Er hat blonde Haare.
- Er ist blond.
- Er hat blondes Haar.

Onun sarı saçı var.

- Anna hat kastanienbraunes Haar; Magdalena aber hat blondes Haar.
- Anna hat kastanienbraunes Haar; Magdalena aber ist blond.

Anna'nın kestane kahvesi saçı var fakat Magdalena'nın sarı saçı var.