Examples of using "Durchhaltevermögen" in a sentence and their turkish translations:
Tom'un dayanma gücü var.
Tom sebattan yoksun.
Bir yabancı dil öğrenmek azim gerektirir.
İhtiyacın olan şey dayanıklılıktır.
Başta tam gaz başlarsan, ortada dayanıklılığını yitirirsin.
On bin metre koşmak için büyük tahammüle ihtiyacın var.