Examples of using "Emily" in a sentence and their turkish translations:
Emily bir öğrencidir.
Emily ağlıyor.
Emily şaşırmıştı.
Emily müzik dinliyordu.
Emily soğanlardan nefret eder.
Emily yükseklikten korkar.
Emily İngilizdir.
Benim adım Emily.
Emily susamış.
Emily yüzebilir.
Sen Emily'sin.
- Emily bir üniversite öğrencisidir.
- Emily bir kolej öğrencisidir.
Emily bir lise öğrencisidir.
Emily kimdir?
Emily bir annedir.
Emily bir üniversite öğrencisidir.
Emily örümceklerden korkmaz.
Emily'nin mavi gözleri var.
Emily okula gidiyor.
Emily nasıl?
Emily bir soru sordu.
Emily bir kitap okudu.
Emily bir elma yedi.
Emily bir mektup yazıyor.
Emily bir ergendir.
Emily gerçeği söyledi.
Emily biraz Romence çalıştı.
Emily'nin kahverengi saçları var.
Emily bana sarıldı.
Emily ve Melanie İngilizdirler.
Emily kalbimi çaldı.
Emily cümleyi yazdı.
Emily örümceklerden korkar.
Emily, Avustralya vatandaşıdır.
Emily şimdi evde mi?
Emily soruyu doğru yanıtladı.
- Emily ve Melanie yakın arkadaşlardır.
- Emily and Melanie yakın arkadaştır.
Emily bana oldukça cana yakın davranıyor.
Hiç kimse Emily'den daha güzel elmalı turta pişirmez.
Bir arkadaşım Emily Dickinson ile uzaktan akraba.
Emily bana bir soru sordu.