Examples of using "Erlaubnis" in a sentence and their turkish translations:
Senin iznine ihtiyacım yok.
Bir izin yoktu.
Tom iznimi istedi.
- Gitmene izin veriyorum.
- Gitme iznime sahipsin.
İzinsiz kimse ayrılmayacak.
İznime ihtiyacın yok.
Öğretmeninin iznini istemelisin.
Odaya izinsiz girme.
Lütfen izinsiz konuşmaktan sakının.
İzinsiz olarak odama girdi.
İzin istememize gerek yok.
Önce izin istemelisin.
Senden izin istemiyorum.
Tom'dan izin alman gerekiyor.
Tom'dan izin istememiz gerekiyor.
Bilgisayar korsanları bilgisayarlara izinsiz girerler.
Her zaman ilk olarak izin istemelisiniz.
Burada olmak için yetkili değilsin.
Tom zaten bana izin verdi.
Neden izin istemedin?
Onu yapman için sana kim izin verdi.
Ailemden izin istemek zorundayım.
Onu yapman için sana izin vereceğim.
İzin istemektense özür dilemeyi tercih ederim.
Öğretmeninden izin istemelisin.
Tom fotokopi makinesini kullanmak için izin istedi.
Yatak odama girmeden önce izin gerekiyor.
Tom karısının izni olmadan hiçbir şey yapmaz.
Senin onayınla, işi ona teklif etmek istiyorum.
Arabanı izin almadan oraya park etmemelisin.
İzin almadan onun bisikletini kullandı.
Ona arabayı kullanma izni verildi.
Onayım olmadan yapmaman gerekirdi.
Bunu yapmak için kim sana izin verdi?
Bazen af istemek izin istemekten daha kolaydır.
İznim olmadan giysilerimi almaktan vazgeç.
Benim iznim olmadan bunu yapmamalıydın.
Biz Tom'dan izin alıncaya kadar gerçekten bir şey yapamayız.
İstediğini yapması için ona izin verdim.
Tom'un izni olmadan onu yapıp yapamayacağımızı bilmiyorum.
Tom'un cezaevindeki babasını ziyaret etmesine izin verilmedi.
' yok efendim Zoom da velilerden izin almadan görüntüleri kayıt ederseniz,
Bunu yapmak için izine ihtiyacımız olduğunu sanmıyorum.
Yetkiye ihtiyacım var.
Doğrusunu söylemek gerekirse, babamın arabasını onun izni olmadan sürdüm.
Tom'a hapiste olan babasını ziyaret etmesine izin verilmedi.
Önce benim iznimi almadan sana kaç kez insanları getirmemeni söyledim?
Tom'a izin almadan buraya gelmeyi sürdüremeyeceğini açıklamaya çalışıyorum.
Yapmak istediğim son şeyin senin iznin olmadan oraya gitmek olduğunu bildiğini umuyorum.
Ailemin rızası olmadan evlenemem.
Tom'un bildiği her şeyi Mary'ye söylemesine izin verilmedi.