Examples of using "Erstes" in a sentence and their turkish translations:
İlk kim gitmek ister?
İlk ne yapmalıyız?
ilk pramitimiz zosar pramit'i
Bu benim ilk seferim.
Bu onun ilk seferi.
Bu onun ilk seferi.
İlk cep telefonun neydi?
Mary ilk çocuğuna Tom adını verdi.
ilk profesyonel seçmeme katıldım.
At birinci geldi.
İlk arabamın hidrolik direksiyonu yoktu.
Mary ilk çocuğuna Tom adını verdi.
Tom ilk binasını dizayn ediyor.
Neden ilk sen gitmiyorsun?
Öncelikle sigarayı bırakmalısınız.
Çift ilk çocuklarına Mark adını verdi.
Yarın ilk iş bunu yapacağım.
- Profesör White, geçen yıl ilk kitabını yayınlandı.
- Profesör White ilk kitabını geçen yıl yayımladı.
Her şey için bir ilk olmak zorunda.
İlk zamanlarda bir strateji kurmak gerekli.
Şimdi, ne olduğunu bulmak zorundayız.
Frederick Chopin ilk müzikal kompozisyonunu yedi yaşındayken yarattı.
Sabah ilk şey olarak bu mektubu postalamayı unutmayın.
Sabahleyin derhal seni arayacağım.
yapmaları gereken ilk şey eşlerini ve ailelerini davaya dâhil etmektir.
Tom Mary'ye ilk tablosunu ne zaman sattığını sordu.
Tom'un ilk arabası maviydi.
Çalmayı öğrendiğin ilk enstrüman neydi?
Bu ilk biramı içtiğim bar.
Normalde şempanzelerin ilk çocuk doğurma yaşı 13, insanlarınsa 19.
Kim önce gitmek ister?
Eve geldiğimde ilk olarak ellerimi yıkarım.
İlk bütçe olarak da başka bir şirket sahibi tarafından keşfedilip 100.000 $ para veriliyor.
Eve vardığında Tom'un her gün yaptığı ilk şey TV'yi açmaktır.
- Her şeyin bir ilki vardır.
- Her şey için bir ilk vardır.
Mary birincisini bitirmeden önce Tom şimdiden üçüncü birasını içiyordu.
- Michael, bu babanın ve benim buluştuğumuz ilk restorandır.
- Michael, bu, babanın ve benim ilk randevumuzun olduğu restorandır.
Tom ve Mary ilk çocuklarından sonra bir ev yaptırmayı planlıyorlar.
Yalnızca Davout'un Birinci Kolordusu 72.000 güçlüydü, Napolyon'un Austerlitz'deki tüm ordusu kadar büyüktü.
Belki ilk aşkın, ilk öpücüğün veya ilk randevun olmayabilirim fakat her şeyde son olmak isterim.
Yarın yapmak istediğim ilk şey, iyi bir yarım zamanlı iş bulmaktır.