Examples of using "Fürchte" in a sentence and their turkish translations:
Ne yazık ki hatalısın.
Allah'tan korkuyorum.
Maalesef öyle.
- Korkarım ki haklısın.
- Korkarım ki haklısınız.
Ben onun hasta olduğunu sanıyorum.
Ben kendim de korkuyorum.
Gelecekten korkma!
Korkarım ki yanılıyorsun.
Haklısın. Korkuyorum.
Korkarım ki öyle değil.
- Ne yazık ki hat meşgul
- Korkarım ki hat meşgul.
Maalesef o gelmeyecek.
Korkarım ki yağmur yağacak.
Bir şeyden korkmadım.
Hayır, hayaletlerden korkmam.
Depremlerden korkarım.
Tom'un güvenliği için endişe ediyorum.
Senden korkuyorum.
Korkarım ki o hasta.
Hiçbir şeyden korkmam.
Maalesef bu yeterli olmayacak.
Maalesef kötü bir haberim var.
Maalesef tehlikedesin.
Doktoru ziyaret etmekten korkma!
Çok geç kaldığımızdan korkuyorum.
Ne yazık ki söylenti doğru.
Korkarım ki şimdi gidiyor olmalıyım.
Korkarım bir sorunumuz var.
Ben bunun olacağından korkuyorum.
Korkarım yanlış bir numara çevirdiniz.
Tom korkmadığını söylüyor.
Korkarım bilmiyorum.
Ne yazık ki bu yanlış.
Hatalar yapmaktan korkmayın.
Korkarım ki çok geç.
Korkarım bu iyi bir düşünce değil.
Ölümden korkmuyorum ama ölmekten korkuyorum.
İnsanlığın geleceğinden korkuyorum.
Korkarım seninle aynı fikirde değilim.
Korkarım ki planınız işe yaramayacak.
Neden korktuğumu bilmiyorum.
Maalesef o çalışmıyor.
Maalesef Tom gelemeyecek.
Korkarım bu konuda konuşamam.
Maalesef bir şey yapamayız.
Maalesef bu o kadar basit değil.
Korkarım sana bir özür borçluyum.
Korkarım ki seçeneğim yok.
Artık Tom'dan korkmuyorum.
Ondan korktuğumu kim söylüyor?
Ne yazık ki bizzat gitmen gerekecek.
- Korkarım ki, hiç kahve kalmamış.
- Maalesef hiç kahve kalmadı.
Maalesef yanlış numara.
"Hikayesi doğru mu?" "Korkarım değil."
- Maalesef oyunu kaybedeceğiz.
- Korkarım ki oyunu kaybedeceğiz.
Maalesef şimdi gitmeni istemek zorunda kalacağım
"Yakında eve gelecek mi?" "Korkarım hayır."
Maalesef pazartesi günü gidemeyiz.
Ne yazık ki ben biraz formsuzum.
Kendi kendime oraya gitmekten çok korkuyorum.
Korkarım ki Tom seninle konuşmak istemiyor.
Maalesef seni bu sefer kurtaramam.
Ben büyük, siyah, tüylü tarantulalardan korkuyorum!
Korkarım ki bu gece yağmur yağacak.
Korkarım ki söylemek yapmaktan daha kolay.
Korkarım ki paydos etmek zorunda kalacağım.
- Korkarım bu zamanda yapamayacağım.
- Maalesef o vakitte onu yapamam.
Korkarım ki bu o kadar da kolay değil.
Korkarım senin ne demek istediğini bilmiyorum.
Korkarım ki yanlış bir trene bindim.
Ben kimseden korkmam.
Maalesef dileklerim yerine getirilmeyecek.
Umulmayan şeyden korkma ama kendini buna hazırla.
Korkarım ki o, ricamı geri çevirecek.
Korkarım ki açıklamamı kabul etmeyecek.
Korkarım bunu sana söyleyemem.
Korkarım ki maalesef beni yanlış anladın.
Ölümden korkmam.
Hiçbir şey için umut etmiyorum, hiçbir şey için korkmuyorum, ben özgürüm.
Ne yazık ki sana bazı terbiyeler öğretmek zorunda kalacağım, Tom.
Yarın maalesef sana yardım edemeyeceğiz.
Maalesef masa örtüsüne kahve döktüm.
Korkarım acıyla yaşamayı öğrenmen gerekecek.
"Yakında yağmur kesilecek mi?" - "Korkarım hayır".
Korkarım yapabileceğimiz hiçbir şey yok.
Onlardan korkmuyorum.
Gülü kırmak isterseniz dikenlerin sıkışmasından korkmayın.
Ben kilo almaktan değil, kilo verememekten korkuyorum.
Korkarım ki kayıp bir milyon dolar tutacaktır.
Maalesef onların her ikisininde kötü bir ünü var.