Examples of using "Friedland" in a sentence and their turkish translations:
Bir hafta sonra Napolyon, Bennigsen'in ordusunu Friedland'da yakaladı.
Friedland yakınlarında bulduğunda saldırdı. Kolay bir zafer bekliyordu.
Friedland muharebesi Napolyon'un kariyerindeki en kati zaferlerinden birisidir
Varşova'yı savunmak için geri çekildi ve Eylau ve Friedland'ın büyük savaşlarını kaçırdı.