Examples of using "Gewässer" in a sentence and their turkish translations:
Tehlikeli sularda dolaşıyor.
en bolluk içinde yüzen sularından biri hâline getiriyor.
Döllenmiş yumurtalarını sığ sulara getiriyorlar ki...
bir su kütlesi bir yerden başka bir yere doğru akın etti
o su kütlesi denizlerde mevcut değil
evet su kütlesi dev dalga anlamına gelse de teknik olarak farklı
besinlerindeki karbonu suyun derinliklerine taşıyorlar,
...bu karanlık suların daha da derinlerine iniyoruz.
çünkü bu sefer derinlik var ama yine su kütlesi yok
su kütlesi yeterli miktarda olmadığı için sadece dev dalgalar ortaya çıkar
neden olmaz? Çünkü yeterli miktarda su kütlesi yok bu kadar basit
Gelgit, döllenmiş yumurtaları resifteki aç karınlardan uzağa savuruyor. Onları derin sulara yolluyor.