Translation of "Griffen" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Griffen" in a sentence and their turkish translations:

Sie griffen viele Male an.

Onlar birçok suçlama yaptılar.

Die Terroristen griffen eine Moschee an.

Teröristler bir camiye saldırdılar.

Alliierte Streitkräfte griffen von Westen an.

Müttefik kuvvetleri batıdan saldırıyorlardı.

Die Rebellen griffen ihn dort an.

İsyancılar orada ona saldırdılar.

Die Japaner griffen am 7.12.1941 Pearl Harbor an.

Japonlar 7 Aralık 1941 tarihinde Pearl Harbor'a saldırdı.

Tom und Maria griffen gleichzeitig nach dem Türknauf.

Tom ve Mary kapı koluna aynı anda ulaştı.

Am achten Januar griffen die Briten schließlich an.

- Sonunda, ocağın sekizinde, Britanyalılar saldırdı.
- Sonunda, sekiz ocakta Britanyalılar saldırdı.

Die Deutschen griffen die englischen Verbände dann von rechts an.

Almanlar daha sonra sağ tarafta İngiliz kuvvetlerine saldırdılar.

- Sie haben den Gegner angegriffen.
- Sie griffen den Feind an.

Onlar düşmana saldırdı.

2001 griffen Terroristen das World Trade Center in New York City an.

Teröristler 2001 yılında New York'ta Dünya Ticaret Merkezi'ne saldırdı.

Deutsche Truppen griffen in der Nähe von Amiens in Frankreich britische Soldaten an.

- Alman kuvvetleri, Amiens, Fransa yakınlarında İngiliz askerlere saldırdı.
- Alman kuvvetleri, Amiens, Fransa yakınlarında İngiliz askerlere hücum etti.