Examples of using "Könnest" in a sentence and their turkish translations:
Yemek pişirmede iyi olduğunu duyuyorum.
Çizemediğini söylediğini sanıyordum.
Bir kamyona paranın yetmeyeceğini dediğini düşünüyordum.
Bir garaj inşa etmeyi göze alamayacağını söylediğini düşündüm.
Tom senin herhangi bir şeyi düzeltebileceğini söylüyor.
Kazanabileceğini düşünmüyorsun, değil mi?